Devil May Cry HD Collection Review (Oreo Majima)
İlk 3 oyunun paketli hali. Netflix'teki animeden sonra heveslenip aldım. Daha önceden 'Reboot' u oynamıştım ve sevmiştim. Yeni animeye 'fanların' yaptığı kötü yorumları anlamak için indirimde aldım. Hakları da varmış, onu anladım. Oyunlar hakkında tek tek düşüncelerim:
DMC1:
Serinin bu oyundan sonra nasıl devam ettiğine şaşırdığım bir oyun. Ara sahneler çok yetersiz. Sadece İLK ara sahnesi fena değil, onda da hikaye anlatımından kaybediyor.
Hikaye anlatımı demişken, berbat. Ulan o kadar eksik, o kadar falso var ki. Grafiklere laf atamayacağım, kaç yıl eskisinin oyunu zaten. Oynanış olarak kütük değil, metal boru. Bir metal boru ses efekti var ya, heh, hep o ses her harekette kafamda canlanıyor. Alışılıyor, o ayrı. He, eski oyun oynayamayan eşeklerdensen; pas geçebilirsin.
DMC2:
Mekanik olarak çağ atlanmış hissettirdi. Adeta başlar başlamaz 'Technologia' dedim. Bu adamlar bu oyunu alel acele, 3 ayda yapmışlar. Bu yüzden ilk oyunun assetlerinin büyük çoğunluğunun kullanıyor. Ama modeller elden geçmiş, daha kaliteli duruyor, grafiksel değişiklik olmasa da. Biraz daha oynanış elden geçirilmiş. Ara sahneler biraz daha eline yüzüne bakılır kıvamda. Biraz daha zor ilk oyuna kıyasla. Ama gene nasıl devam oyunu gelmiş, onu anlamadım. Yine eşeksen, geçebilirsin.
DMC3:
İşte bu seriyi, bu seri eden oyun. Başta Dante biraz eşek geldi, önceki oyunları geçecekler kadar değil. Fakat tam 2000'ler havalı genç tiplemesi olduğu için anlaştık sonrasında. Oynanışı en baştan ele almışlar, şükür ki, oynanış derinleşmiş.
Stiller, silahlar vs. derken elde tutulur tek başlık, bu paket içinde tabii ki, olmuş. En zoru da bu tabii ki. Ama oynadıkça alıştım. Bulmacaları da zor, çözerken zekileştiğimi hissettim. Aptal arkadaşlarınıza önerebilirsiniz bu yüzden.
Silah çeşitliliği diğer oyunlara göre fazla. Ve silahları öyle saçma sapan yerlerden bulmadığın için de silahları özümseyebiliyorsun. Mesela ikinci oyunda koltuğa saplı bir kılıç vardı, bildiğin 'Berserk'teki 'Dragonslayer' gibi. Zerre bağ kuramadım. Ama mesela ilk boss'tan silah düşüyor, manyak birşey buzlu nunchaku.
Bosslar da gani gani, dövüşmesi ve hareketlerini ezberlemesi seni oyundan soğutmuyor. Ara sahneler adam olmuş. Aşırı 2000'lerin o artist, şovmen hareketlerinin izi var.
Ve sonunda, Vergil ile adam akıllı karşılaşıyoruz. Bu oyunla da ilk 2 oyunun boşluklarını, falsolarını kapatıyorlar. Son boss'ta çok zorlandığım için 'grind' attım. Önceki oyunlarda var mıydı bu özellik bilmiyorum. Ama bir kere vurmadan 10 tane kutsal su ile oyunu bitirdim :D
Sonuç:
Fanların neden animeyi beğenmediğini de anlıyorum. Ayrıca yapımcı herif, adı gibi 'Adi' bir herif. Röportajda 'Ölü bir oyunu canlandıracağımı sanıyordum.' gibi sikko bir cevap vermiş. Bre kodumun hintlisi, japon abimlerin yaptığı oyunu canlandırmak sana mı kaldı? Ki bu seri ölü bile değil aq. Adam gibi dengeli bir süreyle çıkartıyorlar. Senin işin bu seriyi duyurmak, daha da yaymak aptal herif. Lady'nin karakterini de yansıtamamışlar. Fan servis olsun diye de, ilk 3 oyundan Bossları getirmişler. Çok harcanan karakter de vardı. Marvel, 'No Way Home' da ne yaptı ise, bu adi herifte animede bunu yaptı; fan servisle bok gibi kurgu sundu.
Ama 'Reboot'a olan nefreti anlamış değilim. Adamlar arayüz tasarımına bile sadık kalmışlar. Ve tek oyunda 'Dante-Vergil' sorununu çok güzel anlatmışlardı. Ayrıca biraz daha kolay bu 3 oyuna kıyasla, diye hatırlıyorum. Ama animedeki nefret haklı bir nefret.