Dead Cells Review (Blackshift Vice)
Dead Cells, hem Rogue-like türüne uzak olmamdan dolayı hem de zorluğundan dolayı çekindiğim bir oyundu. Rogue-like serüvenime Hades ile başlamıştım ve Hades beni etkilemeyi başarmıştı. Dead Cells'ten Hades'te aldığım keyfin aynısını alamayacağımdan korkmuştum, türe zaten yeni ısınmıştım ve kendimi türden soğutmaya hiç niyetim yoktu. Bir arkadaşımın ısrarı üzerine Dead Cells'in başına oturdum ve oturuş o oturuş arkadaşlar. Oyunla nasıl tanıştığımı anlattığıma göre incelemeye geçebilirim sanırım.
Peki, biraz bu oyunu neden bu kadar sevdiğimden bahsedeyim sizlere. Öldükçe güçlenmek, benim şüphesiz en sevdiğim özelliklerden birisi oldu. O kadar uğraştıktan sonra ölmenin hiç koymadığı, hatta "bir sonrakine ağzını burnunu kıracağım senin bekle" diyebilmek bayağı keyifli. Hades'te de bu özelliği çok seviyordum, burada da oldukça iyi çalışıyor.
İkinci en sevdiğim özellik ise silah çeşitliği ve tatminkar hissettiren oynanışı. Öyle güzel silahlar var ki öldürdüğüm her bir düşmandan ayrı keyif alıyorum resmen. Silahlar güzel olunca bir de oynanış keyifli olunca oyundan aldığım keyif iki kat artıyor. Kötü ve işlevsiz silahlar da var elbette ama arada sırada geldikleri için çokta sorun olmuyor. Zaten özel mod kurabildiğiniz rünü aldıktan sonra zevkinize uyuşmayan silahları çıkartıp oynayabiliyorsunuz.
Üçüncü en sevdiğim şey ise bosslar. Dead Cells bana ciddi bir farkındalık kazandırdı. Souls-like oyunların yapısını daha iyi anlamamı sağladı. Dead Cells'te bosslar zor. Oyunun en kolay bossu olan Bahamut bile ilk etapta çok zorluyor. Ama bossu alt ettikten sonraki o tatmin hissi var ya. İşte onu hiç bir şeye değişemem. Bu yüzden de souls oyunlarını daha iyi anladım. Sana sunulan zorluğun üstesinden gelmenin hissettirdiği tatmin hissiyatı gerçekten de çok özel bir his.
Oyun diğer bağımsız oyunlardan da bir şeyler getirmiş olması da çok beğendiğim bir özellik oldu. Half-Life'tan Hotline Miami'ye, Katana Zero'dan Hyper Light Drifter'a kadar bir çok oyundan silah ve kıyafet eklenmiş. Sadece bu da değil. Son çıkan Return of Castlevania DLC'si ile beraber oldukça güzel ek paketlere, yeni düşman çeşitlerine ve terleten bosslara ev sahipliği yapıyor. Müzikler ise oldukça güzel.
İncelemenin sonuna gelecek olursam, Dead Cells, gerçekten de oynadığım kadarıyla rogue-like türünün en iyi örneklerinden bir tanesi. Benim gibi rogue-like türüne yeni başladıysanız veya ilk defa girecekseniz Dead Cells, bunun için oldukça iyi bir oyun. Fiyatı maalesef biraz tuzlu ama bu ekonomik şartlarda yapabileceğimiz hiç bir şey yok. Başka platformlarda daha uyguna çekebilir veya güvendiğiniz Steam key satan yerlerden oyunu temin edebilirsiniz. Hiç uğraşamam derseniz de indirim bekleyebilirsiniz. İncelemeyi okuduğunuz için teşekkür ederim.