izigame.me

Darkest Dungeon bilindiği üzere oyuncu topluluğu tarafından "seveyim mi, nefret mi edeyim" denilen nadir oyunlardan biri (Dark Souls vs. yanında). Crimson Court DLC'si ise bu fikre bir doz daha ekliyor. DLC için kısa süreli deneyimimden söyleyebilirim ki, Crimson Court sadece hardcore Darkest Dungeon fanlarının keyif alabileceği bir DLC. Bunu zaten herkes tahmin etmiştir. Ben size benim izlenimimden bu DLC'nin oyuna neler kattığını anlatacağım.
Not: DLC'yi alıp oynayalı bir hafta oldu ve zamanım olmadığımdan kısaca üzerinde durmak için bu incelemeyi yapıyorum. Courtyard da sadece ilk boss'u (Baron) dövebildim. Okuyacak arkadaşlar için bu bilgilendirmeyi göze alarak okumalarını önemle vurgularım.
Tahmin edildiği üzere Crimson Court DLC'si orijinal oyunun zorluğunu bozmuyor. Karakterleriniz arka arkaya miss çakabilir, crit yiyebilir ya da sikindirik bir böcek tarafında tek critle "Death's Door"u görebilir. Crimson Court bazı yeniliklerle birlikte orijinal oyunun zorluğuna -yukarıda da belirttiğim gibi- bir doz daha katıyor. Bu yeniliklerin bazıları District, Fragellant ve Courtyard. Districtle başlayalım.
DD'de mayoru geliştirmeyi asıl oyunun incelemesinde bahsetmiştim. District ise geliştirme sisteminin aynısı. Tek farkı kademe kademe geliştirme yerine direk bir bina inşa ediyorsun ve oyun boyunca o bina ana oyuna veya herolarına buff veriyor. Bu vestal için %10 stun chance ve healing skill olabilir ya da ana oyun için o hafta boş gezinen herolarına 10 stress heal olabilir. Pratikte güzel, ama bu binaların inşası sadistik pahalı. Örneğin bir binanın inşası 300 crest ya da 100 deeds ya da 100 busts gibi sadistik mazemeler isteyebiliyor. Ekstra olarak bina yapabilmeniz için blueprint gerekebiliyor. 1 haftalık playtime dan dayanarak elime sadece 2 blueprint geçti. Bir tanesi town event ile, diğeri Baron boss'undan (Courtyard'ın ilk boss'u). Yani blueprint toplarken kolay gelsin.
2. yenilik ise Flagellant. Net olarak söyleyebileceğim birşey varsa Flagellant DLC'nin en iyi getirisi. Skill ve gömülü traitleri ile birlikte bu hero oyunun game changer'ı diyebilirim. İnanılmaz yüksek hasarı ve bleed chance'i var ve courtyard canavarlarının düşük bleed seviyesi yüzünden en çok kullandığım herolardan biri. Frontline healer olması artı güzel özelliklerinden biri, canı %50'nin altına düştüğü zaman karşısındanki düşmanlara hasar verip kendini healliyor ya da canı düşük başka karakter ile kendini healliyor. Kötü özelliği stress'i 100'ü gördüğü zaman daima ama daima affliction yiyor (Ne buff verdiği umrumda bile değil söylecekler için) ve townda sadece flagel ile stress heal oluyor. Ama bu heronun pozitif özelliklerini düşüneceğiniz zaman negatiflerini görmezden geleceksiniz.
Gelelim oyunun asıl getirisine, yani Courtyard. Courtyard oyunun 5. region'ı. Bu region da bloodsucker denilen yeni yaratıklar ile Crimson Curse denilen iğrenç bir disease ile uğraşıcaksınız. Bloodsucker'lar zor canavarlar değil ama neredeyse hepsinin oyundaki herolara Crimson Curse yedirebilme olanağını düşüneceğiniz zaman bu yaratıklar DD'deki priestlerden bile sinir bozucu olabiliyorlar. Courtyard'ın ilk bölümü bitirdikten sonra diğer bölümlerde oynabilmeniz için size invitation lazım. Invitation'lar diğer regionlarda elinde belge gibi birşey taşıyan tipsiz bir bloodsucker tarafından elde edebiliyorsunuz. Belge tahmin edebileceğiniz gibi inventory'den slot yiyor ama stacklana biliyor. Bu sayede courtyard'a giriş yapabiliyorsunuz. Şimdi soracaksınız neden invitation lazım. Çünkü bölüm kocaman, yani belly of the beast'ten bile büyük. Koca dungeon'ı dolaşıp eliniz kolunuz loot ile dolar ama heryeri gezemezsiniz. Bundan dolayı bu bölümde retreat yaptığınız zaman bölüm otomatik kayıt yapar ve tekrar girdiğiniz zaman kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Şimdi gelelim Crimson Curse sistemine. Stress sistemini sevmeyeniniz var mı? O zaman diyorum ki sakın bu DLC'yi almayın çünkü Crimson Curse, stress'in devamı. Kızıl lanet olarak tahmin edebileceğiniz gibi bu curse, karakterinizi vampire çeviriyor ve belli periyotlar ile kana ihtiyaç bırakıyor. Bunun yüzünden oyunda başka bir supply management'ı var ve o da blood. Blood oyunu oynarken rastgele buluyorsunuz ve gerekli District'i kurmadınız ise hiçbir şekilde elde edemiyorsunuz. Bu malzeme elde etmenizin tek yolu ya şans ya da courtyard'daki short dungeon görevi. Bu görev invitation yemiyor ve görev içerisinde ortalama 12 blood vial çıkarabiliyorsunuz. Çıkaramadınız, towndaki wasting statüsündeki herolarınız nalları dikiyor. Oyunu oynarken daha başıma gelmedi ama olma ihtimalini daha göz önüne almadım. Crimson Curse, stress gibi baş edilebiliyor, fakat Crimson Curse yüzünden herolarınız mal gibi davranmaya başlıyor. Ya turnu pass geçiyorlar ya da tüm takıma stress yediriyorlar. Stress'in getirisini ucuz olarak görmemiştim ama Crimson Curse'ün bu gibi özelliklerinde dolayı oyun bir anda ucuzlaşıyor. DLC'i alacaklar için bu uyarımı göze alarak almalarını öneririm. Curse'ü geçirmenin tek yolu ya Fanatic adlı boss'u dövmek (Daha dövmedim, wikiden öğrendim) ya da courtyard'daki boss'u dövmek. Courtyard boss'unu dövmek townda dahil olmak üzere bütün Crimson Curse yiyen herolarınız düzeltir. Diğer metod sadece bir heroyu iyileştirir, DLC'yi alacaklar için aklınızda bulunsun.
Son olarak trinketlere gelelim. DLC'nin getirisi ile yeni bazı trinketler oyuna eklendi ve bazılarının özelliklerinde değişim oldu. Örneğin; Man Slayer Ring, Unholy Slayer Ring vb. yüzükler commondan rare oldular ve negatif dodge getirisi 2'den 8'e yükseldi. Bunun gibi değişen başka itemlarda var. Bloodsucker'lara karşı başka itemlar eklendi ve benim favorim olan herolara özel set trinketlar eklendi. Bu trinketlar sadece courtyard'dan elde edilebiliyor ve set mantığı gibi spesifik bir heroya 2 trinketı da bulduysan ekstra başka buff ekliyor. Şansıma Occulist için olan seti buldum ve getirisi inanilmaz muhteşem. Courtyard'da bu itemları ya fightlarda rastgele bulabilirsiniz ya da bosslardan ve belli sandıklardan kesin çıkarabilirsiniz. Courtyard'ı oynarken gözünüz daim açık olsun.
DLC için bahsedeceğim bu kadar. Benim için Crimson Court DD'ye muhteşem bir eklenti. Gotik olarak yaratılmış olan oyuna ekstra daha güzel olay katıyor. DLC'nin zor olacağını tahmin etmiştim, orijinal oyunda öyleydi ve zorluğa sadece yeni mekanik ekleyerek farklı şekillerde düşünmeye zorluyor ki bu da DLC'nin pozitif taraflarından biri. Bahsettiğim gibi bu DLC'yi sadece hardcore DD fanlarına önerebileceğim bir eklenti, ana oyunu oynamadan hepsini almayı düşünenler için 3. kere düşünmelerini öneririm. "DLC'yi oynarken hiç kızmadın mı ?" sorusunu soracaklar için cevabını bildiğiniz sorular sormayın derim. Yani hadi ama bloodmoon run'ı yarıda bırakanlar var, bu DLC bağrılmayacak birşey değil. Ama DLC kötü değil ve beni ilgilendiren kısım burası. Oyuna devam etmek isteyenler indirimi beklesinler ve yapıştırsınlar. Yeni oyunculara ilk önce ana oyunda ısınma turunu öneririm.