logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Dark Souls III

Monday, January 31, 2022 2:47:46 PM

Dark Souls III Review (Erick)

Korku... Türe aşina olmayan bir oyuncunun 'Dark Souls' kelimesini duyduğunda ilk hissettiği duygulardan bir tanesidir.
İçerisinde barındırdığı karanlık evreni ve zorluğuyla ünlü olan bu seri, birçok oyuncunun yaklaşmaya çekindiği yapımlardır. Korkmanıza veya çekinmenize gerek yok. Biz 'Souls-Like' oyuncuları, dehşet verici zorluklarda savaşmaya bayılan ve bir düşmana karşı binlerce defa mücadele etmekten haz alan psikopatlar kesinlikle değiliz.
Giriş Bu incelemeyi, genel olarak 'Dark Souls' serisine ilk defa girecek olan ve çekinen dostlarımız için yazıyorum. Öncelikle, ''Neden Dark Souls oynamalıyım?'' sorusunu cevaplamak istiyorum. Souls-Like oyunlar; sabrınızı, kabiliyetinizi ve reflekslerinizi sınar. Erken safhalarda karşılaşacağınız bir düşman ile, illa ki o erken safhada çarpışmanız gerekmeyebilir. Oyunda ilerler, gelişir ve gerekli gücü kendinizde hissettiğinizde çarpışmanın yolunu tutabilirsiniz.
'Boss' olarak isimlendirdiğimiz tehlikeli düşmanlar ise, Dark Souls'un en keyifli yanlarından bir tanesi. Bu düşmanlar ile karşılaştığınızda, büyük ihtimalle ilk karşılaşmanızdan mağlup bir şekilde ayrılacaksınız; fakat, o düşmanın karşısına bir sonraki sefer çıktığınızda ise, çok daha güçlü olacaksınız. Bir sonraki seferde daha da güçlü, sonrakinde çok daha güçlü şeklinde ilerleyecek bu durum. Ta ki siz o düşmanı yok edene kadar. ''Nasıl oluyor da her tekrar deneyişimde daha güçlü oluyorum?'' sorunuzu duyar gibiyim. Şöyle ki; siz o düşman ile her karşılaştığınızda, o düşmanın hareketlerini anımsayacak ve bir sonraki olasılığı tahmin edebileceksiniz. Düşmanınız gibi düşünmeye başlayacak ve onun zayıf noktasını vuracaksınız. Dark Souls serisinin en keyifli yanlarından bir tanesi de bu. Düşmanın gibi düşünmen gerek.
Genel İnceleme Artık, incelemenin duygusal kısımlarına bir son verip, oyunu genel bir şekilde inceleyebiliriz. Dark Souls serisinin amacı, hiçbir zaman 'muhteşem grafikler' olmamıştır. Oyunun asıl amacı, oyuncuya hissettirmeye çalışılan atmosfer ve oynanış tarafıdır. Dark Souls III ise bu konularda gerçekten çok kuvvetli. Atmosfer, oyuncunun içerisine evrenin karanlığını aşılıyor ve sürekli tetikte olması gerektiğini muhteşem bir şekilde hissettiriyor. Oynanış tarafı da harikulade tasarlanmış. Tercih edebileceğiniz birbirinden farklı sınıflar, eşyalar ve silahlar derken, üzerine güçlü bir 'build' dizebileceğiniz birçok seçenek mevcut. Oyunun oynanış tarafında en öne çıkan kısımlarından bir tanesiyse, oyuncuya hissettirmekte olduğu vuruş hissiyatı.
Oyunun içerisinde sahip olduğu bu değerli oynanış mekanikleri, kesinlikle Dark Souls serisini en öne çıkaran özelliklerden bir tanesi. Ayrıca, internet üzerinde birçok popüler videoda da kendine yer edinen ikonik müziklerini de unutmamak lazım. Şunu da belirtmek isterim ki; eğer seriye ilk defa başlayacaksanız, kesinlikle Dark Souls III'ten başlamanızı tavsiye ediyorum. Hem diğer oyunlarına göre daha gelişmiş bir hâlde, hem de, bana birazcık daha kolay (Kişiden kişiye göre değişir) geldi diyebilirim. Sonrasında da seriye alışmış bir şekilde eski oyunlara göz atarsınız.
Son Söz Kısacası Dark Souls, her oyun-sever arkadaşın deneyimlemesi gereken bir başyapıt. Birçok oyuna ilham olmuş ve oyun dünyası içerisinde kendi oyun türünü oluşturmuş bir seri. Böyle kaç oyun var ki? Tüm gücünüzü ve sabrınızı toplayıp, bu karanlık dünyaya adım atın. Hepinize iyi oyunlar ve bol şans diliyorum :)