Dark Souls III Review (DabakMan4)
Dark Souls 3 – Küllerinden Doğan Başyapıt!
Dark Souls serisinin görkemli finali olan Dark Souls 3, Soulsborne türünü zirveye taşıyan bir başyapıt. Mekanikleri, atmosferi ve boss savaşlarıyla beni defalarca ölüme sürükledi ama her seferinde daha fazlasını istememe neden oldu. Ve evet, acı çekmekten bu kadar keyif aldığım başka bir oyun yok!
Serinin önceki oyunlarından edindiği derslerle, hızlı savaş mekanikleri, kusursuz seviye tasarımı ve epik boss dövüşleriyle Dark Souls 3, Souls hayranlarının gözünde unutulmaz bir yer edinmeyi başarıyor. İki harika DLC’si olan Ashes of Ariandel ve The Ringed City ile ise bu deneyim daha da acımasız ve efsanevi hale geliyor.
Savaş Sistemi: Hızlı, Akıcı ve Cezalandırıcı
Dark Souls 3, önceki oyunlara kıyasla daha hızlı tempolu dövüşler sunarak Bloodborne’dan ilham alıyor. Silahların "Weapon Art" özellikleri, her dövüşü daha taktiksel hale getiriyor. İster dev bir ultra greatsword, ister ölümcül hızlı bir katana kullanın, oyun size kendi dövüş stilinizi yaratma özgürlüğü veriyor.
Ancak şunu unutmayın: Hata yaparsanız, oyun affetmez.
Bosslar: Efsanevi Çatışmalar
Souls serisinin en unutulmaz bosslarından bazıları Dark Souls 3’te bizi bekliyor. Ancak içlerinden ikisi, beni hem oyun mekaniği hem de atmosfer bakımından en çok etkileyenler oldu:
Abyss Watchers – Kendi Kardeşleriyle Savaşan Şövalyeler
Dark Souls 3’ün en ikonik bosslarından biri olan Abyss Watchers, Lord of Cinder’lardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Savaşın kaotik doğası, müziğin vuruculuğu ve görsel şov birleşince unutulmaz bir dövüş sunuyor. İlk aşamada karşınızda bir değil, birden fazla savaşçı var, ancak içlerinden bazıları birbirine düşerek savaşa kendi kaoslarını getiriyor. İkinci aşamaya geçtiğinizde ise arenayı yakan kırmızı gözlü versiyonuyla gerçek bir düello hissi yaşatıyor.
Slave Knight Gael – Souls Serisinin Epik Kapanışı
DLC'ler bir yana, Souls serisinin en iyi boss dövüşlerinden biri hiç şüphesiz Slave Knight Gael’dir. The Ringed City DLC’sinin final bossu olan Gael, sadece mekanik olarak değil, hikaye açısından da mükemmel. İlk başta basit bir savaş gibi başlıyor, ama ikinci ve üçüncü aşamaya geçtiğinizde delirmiş bir savaşçının son kozlarını oynadığı muhteşem bir düello haline geliyor. Gökyüzü kararıyor, Gael'in kanı kutsal topraklara sıçrıyor ve müzik sizi adeta içine çekiyor. Dark Souls’un finali bundan daha destansı olamazdı!
DLC’ler: Acının ve Sanatın Zirvesi
Ashes of Ariandel – Karanlık Bir Masal
Bu DLC, karlar altındaki gotik bir dünya olan Painted World of Ariandel’de geçiyor. Burası güzel ama tehlikeli, tıpkı ilk oyundaki Painted World of Ariamis gibi. Yeni düşmanlar ve PvP için özel olarak tasarlanmış arena modu oyuna ekleniyor. Ancak bu DLC’nin en unutulmaz yanı, Sister Friede ve Father Ariandel boss savaşı. Souls serisinin en zor çok aşamalı bosslarından biriyle mücadele etmek istiyorsanız, buyurun!
The Ringed City – Souls Evreninin Son Perdesi
İşte Dark Souls serisinin en büyük ve en çılgın kapanışını yapan DLC! Ringed City, muhteşem atmosferi, Lovecraftvari düşmanları ve inanılmaz zor boss savaşlarıyla tam bir meydan okuma sunuyor. Bölüm tasarımı inanılmaz derecede detaylı, her köşede yeni bir sır ve her adımda ölüm var. Gael ve Darkeater Midir boss savaşları, Souls tarihinin en büyük meydan okumalarından bazıları.
Artılar & Eksiler
✅ Artılar:
Hızlı ve akıcı savaş mekaniği, kusursuz dövüş hissi
Abyss Watchers ve Slave Knight Gael gibi unutulmaz boss savaşları
Göz alıcı atmosfer ve kusursuz seviye tasarımı
DLC’lerle birlikte hikaye anlatımı zirveye çıkıyor
Seriye muhteşem bir final yapması
❌ Eksiler:
Serinin en zor oyunlarından biri, sabır gerektiriyor
Bazı bosslar DLC’ler deki kadar özenli olmayabiliyor
PvP dengesi her zaman mükemmel değil
Sonuç: Tüm Zamanların En İyi Souls Oyunu!
Dark Souls 3, sadece Souls serisinin değil, oyun dünyasının en büyük başyapıtlarından biri. Savaş sistemi, atmosferi, düşman tasarımları ve efsanevi boss dövüşleriyle unutulmaz bir deneyim sunuyor. Oyunun DLC’leri ise hikayeyi kusursuz bir şekilde tamamlayarak serinin en yüksek noktaya ulaşmasını sağlıyor.
Ve evet, bu benim en sevdiğim Souls oyunu. Ne kadar ölüp küfür etsem de her seferinde tekrar oynamak istiyorum. Çünkü Dark Souls 3, acıdan alınan keyfin en saf hali!
⭐ Puanım: 10/10 (Ve Abyss Watchers’a 11/10! 🔥)