logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Dark Souls II: Scholar of the First Sin

Friday, August 2, 2024 11:30:55 PM

Dark Souls II: Scholar of the First Sin Review (RUINED KNIGHT)

Bu oyuna insanların neden nefret kustuğunu anlıyorum. Çünkü bu oyun bir Souls oyununun yapabileceği en büyük hataları yapıyor. Ucuzca tasarlanmış bölümler ve düşmanlar, kötü bosslar ve cilalanmamış yani hatalarla dolu bir oyun.
Benim ilk Souls oyunum Bloodborne'du ve onun çok keyifli bölümleri, bossları ile oyundan mutlu mesut ayrıldıktan sonra Dark Souls 1'i oynamıştım ve şunu demiştim "Ha tamam. İlk oyun olduğu için böyle ucuz yöntemlerle beni öldürmeleri ve bossların kötü olması normal. En azından harita tasarımı mükemmel, oynanış keyifli ve oyun oldukça iyi çalışıyor.". Dark Souls 1'in ucuzca öldürme yöntemleri bu oyunun yanında halt yemiş. Arkadaşlar bu oyunun veteranlarının "Bosslar değil bölümlerde öleceksiniz ve sinirleneceksiniz." lafını ciddiye alın. DLC'leri bilemem ama ana oyunun finaline geldim ve şu ana kadar bosslara sadece 1 kere öldüm(Bonfire Ascetic ile NG+ yaptığım bosslar dahil). Onda da sağlık eşyası kullanmayı unuttum. Onun dışındaki tüm ölümlerim haritalarda ilerlerken yaşandı. Bir kere kim düşmanların seni ebesinin amına kadar takip etmesini söylediyse onun ben göt deliğini sikeyim. Amına kodumun yapay zekası bölümün başında bir başlıyor takip etmeye bossa girdiğimde bile peşimi bırakmıyor. Hadi diyelim ki sis duvarından geçtikten hemen sonra boss gelen bir harita olsun. Bu sefer oyunda iframe(Hasar almadığın animasyonlar oluyor bu. Diğer Souls oyunlarında sandık, kapı açarken veya bossa girmemizi sağlayan sisin içinden geçerken iframe devreye girdiği için bossa koşarak gidebilirsiniz) olmadığı için bossa koşarak girersen yine sisten geçerken içinden geçiyorlar. Yani her türlü ucuzluk var oyunda. Peki hiç mi güzel bölüm yok diyorsanız, hayır var. Lost Bastille, Forest of Fallen Giants gibi. Lakin oyunda bir tane bölüm var, adı Shrine of Amana. Bu bölümü hiç unutmayacağım. Hayatımda ilk defa bir Souls oyununda doğrudan yapımcının ölmüşlerine sövdüm. Yani "Ölmüş ananın mezarını sikeyim." gibi bir küfür ettirtti bu bölüm bana. Ben normalde Souls oyunlarında sinir olsam bile sövmem. Çünkü öldüğümde ölme sebebimin kendim olduğunu bilirim. Bu oyunda ölme sebebim nadiren kendim oldum. Ya arkadaşlar kimse bana bossa 1700 vuran büyünün oyunun ilk bölgelerinden birindeki sikik bir düşmanın sikik kalkanı yüzünden düşmana 150-300 arası hasar vurmasını açıklayamaz. Ayrıca oyunda düşmanlar hep sana tuzak kuracak şekilde ve çok bol yerleştirilmişler. Eh işin sonunda çok sayıda düşman, çok sayıda tuzak kurarak gelen düşman, ebesinin amından benim üzerime koşmaya başlayan düşman derken oyundan keyif alamıyorsun. Ya birde normalde Souls oyunlarında bosslarda bile oyuncunan kaçınma şansı olsun diye 1-2 saldırı şekli hariç boss kombo yaptığında bile kombonun 2. veya 3. saldırısında ufak bir kaçınma şansın olur. Onda düzgün takla atarsan kaçarsın. Bu oyunda düşmanların çoğu güçlü bir zırhınız olsa bile poisenuzu kırıp sizi sersemletiyor ve en kıytırık düşman bile kombo saldırısı yaptığı için 3-4 darbenin hepsini yiyorsunuz. Yukarıda çok fazla düşman geliyor demiştim hatırlarsanız. Çok fazla poise kırarak kaçınma şansı vermeyen düşman demek= kesin ölüm demek. Ha birde elinizde güçlü bir silah olsa bile adamın poisenu kırıp kombosunu engelleyeyim demeniz boşa çıkıyor. Çünkü komboya başladı mı öyle kolay kolay poiseları kırılmıyor. Ağır saldırı ile anca kırılıyor. Onda da kendi poiseun kırılmadan ağır saldırıyı yap yapabiliyorsan.
Peki bunca olumsuzluğa rağmen neden öneriyorsun derseniz. Kendince denediği yeni şeylerin oldukça iyi olması, mekanikler düzgün çalışmasa da oturaklı ve hoş hissettirmesi, o bahsettiğim birkaç bölümün oldukça iyi tasarlanmış olması gibi sebeplerden dolayı bu oyun bir Fromsoftware Souls'u kadar iyi olmasa da hâla daha kendini Souls olarak tanımlayan büyük veya küçük çapta fark etmeksizin tüm o indie oyunlardan daha iyi. Ha ama yine de ilk defa bir Souls oyununda bıkkınlık hissini aldım. Ve henüz o DLC öncesi ciddi anlamda grind yapma işine bile başlamadım.