Cyberpunk 2077: Phantom Liberty Review (RUINED KNIGHT)
DLC'nin 4 sonundan 2'sini aldım. Diğer 2 sonu da 1-2 gün içinde almış olurum. Öncelikle DLC çok keyifli ve iyi. Öyle ki DLC'nin kısa süreli iş yani yan görevlerinin bazıları ana oyundaki bazı ana görevlerden daha dolu hissettiriyor. Lakin ana oyundaki o 2010'dan kalma sürekli birilerini takip etmeye dayalı görev sistemi ve sürekli yeni bir görev gelmesi için sizi birinin araması gerekmesi(Be aq oyunu oyundaki 300 görevi de yapmışım ve geriye sadece ana oyunla DLC'nin final görevi kalmış sen niye hâla daha ana oyundaki yan karakterlerin yan görevlerinin açılması için oyunda vakit geçirmemi bekliyorsun?), ana oyunun haritasından çok daha küçük olmasına, daha kötü gözükmesine rağmen Dogtown yani İtyaka'nın aşırı derecede FPS tüketmesi oldukça kötü. Biliyorum, firma DLC çıkmadan önce sistem gereksinimlerini DLC için yükseltmişti ve benim işlemcim de yetersiz fakat ana oyundaki en çok ışıklandırma, NPC ve yansımanın olduğu bölgede 50 FPS veren sistemin İtyaka'daki hurdalığa bakınca 30 FPS vermesi pekte "Tamam ya benim işlemci tırt o yüzden kötü FPS alıyorum." dedirtmiyor. İllaha yüksek işlemci mevzusundan konu açılacaksa ben aynı sistemle 60 FPS Alan Wake 2'de bitirdim. Ki ana oyun incelememe bakarsanız klavyede input lag olayına sövdüğümü görebilirsiniz. Eh işte 30 FPS alınca bu input lag çekilecek gibi olmuyor. Neyse ki DLC haritası o kadar küçük ve kötü dizayn edilmiş ki her yere koşarak gitmek problem olmadığı gibi çift zıplama yeteneği sayesinde yolun kısalabiliyor.
Yani kısaca bir noktadan sonra bayan ve kötü görev tasarımları ile teknik sıkıntılar devam ediyor(Tek teknik sıkıntı FPS değil bu arada. Hızlı seyehat ve zamanı ilerletme gibi temel mekaniklerin de oyundan çık gir yapana kadar çalışmadığı oldu) lakin hem ana hikâyesi hem de sunum kalitesi olarak DLC, ana oyundan çok daha iyi konumda. 22.50 doları kesinlikle hak etmiyor ama indirim döneminde iyi bir fiyata düşerse ve siz teknik tarafta benim aksime şanslıysanız, işlemciniz ideal durumdaysa akıp gideceksenizdir. Çok laf etmişim gibi görünebilir ama işin sonunda ben DLC'nin 4 sonundan 2'sini almış ve bu incelemeden 1-2 gün sonra diğerlerini de alacak mıyım, evet alacağım. Peki DLC sonrası ana oyunun 5 finalini de alacak mıyım, evet alacağım. Yani teknik taraflara ve benim gibi 300 civarı görev tamamladığınız için kendini tekrar etmeye başlayan görev dizaynına sövsem de bu oyun beni kendine çekti ve sardı. DLC ile ana oyundan beklediğim keyifli görev dizaynını da görmüş olmak oldukça iyiydi.
Düzenleme:
DLC'deki hiçbir karakterin sevilebilir yapıda olmadığı yorumuna katılıyorum. Ya zaten kısa sürüyor hikâyesi onda da sürekli karakterler seni bir şekilde dolandırma yoluna girdiği için hiçbirini sevmiyorsun. Eğer benim gibi DLC'nin sonunda hiçbir karakteri sevmezseniz seçim aşamalarında da pek umurunuzda olmuyor yaşanan şeyler. Bir tek 4 sondan 2'si size ek bir görev daha sunuyor. Bu görev ise doğrudan V ile alakalı bir görev. Buradan sonrası spoiler oynamayan okumasın:
Şu aq oyununda hiçbir şekilde iyi son almanıza izin verilmiyor. Bu 4 sondan 2'si aracılığı ile açılan Kule başarısının açıldığı görevde V sonunda tedavi oluyor ama her şeyini kaybediyor, Night City'deki işlemci yetersizliğinden spawn olamayan NPC'ye dönüşüyor karakter. Oyunu yapanlar V'den nasıl nefret ediyorsa ne ana oyunda ne de DLC'de V'ye tam anlamıyla mutlu bir son yazamıyoruz. Hep bir şeyler feda ediliyor. Ha en boktan, en sikik final bu DLC'nin özel sonuydu ama ana oyununda pek iyi sonlar içerdiği söylenemez. Bu adamlar final yazma işini pek beceremiyorlar.
Yabancı ve Türk tayfanın yorumlarını da okudum:
Yabancı tayfa benim gibi görev dizaynı, Dogtown tasarımı gibi şeylere laf etmiş. Türk tayfa ise ya 10/10 demiş ya da hikâyeye, verdiği mesaja falan bayılmış. Be amına koduklarım Last of Us 2'de "İntikam kötüdür klişesini işlemiş, bok gibi." diyorsunuz da CP 2077'ye gelince niye "Herkese güvenme." klişesinin işlenmesi çok hoş oluyor? Yabancı tayfanın yaptığı düşünce iyi, işleniş kötü yorumu çok doğru. "Herkese güvenme." klişesini işle tamam ama önüne çıkan her karakter yalancı bir orospu çocuğu olunca finaldeki büyük seçim hiç sikinde olmuyor. Çünkü ne süre olarak ne de sunum olarak oyun sana onlarla bağ kurma, sempati duyma şansı tanımıyor. Hepsi seni kullanmayı amaçlayan, geçmişte 3-5 kötü anı yaşamış yalancı oç. Durum böyle olunca da finalden çok etkilenmediğin gibi sonda yaptığın seçimde umrunda olmuyor. "Herkes sütten çıkmış ak kaşık değil." mesajını anlıyorum ama herkes seni kullanmak isteyen bir orospu çocuğu da olmak zorunda değil. Oyun iş birliği yaptığın herkesi o kadar kötü göstermek istiyor ki oyunun başındaki sevecen karakter bile finalde sana 31 sonrası sik muamalesi çekiyor. Benim gibi hikâyeye bağlanamayanlar için tasarlanan özel finalde yukarıda bahsettiğim gibi taslak sayfası elimde olsa sikime taşşağıma süreceğim kadar kalitesiz.