Crysis 2 Remastered Review (Monarchise)
Serinin ilk oyununda benim için grafikler, hikayenin ilerleyişi ve oyunun ilk yarısında olan oynanış serbestliği dışında pek olumlu bir şey yoktu. Crysis 2 Remastered da ise bana göre oyun daha da basitleşmesine rağmen olumlu yanlarını ilk oyuna göre baya artırmış. Öncelikle ilk oyunda berbat bir vuruş hissi vardı ama bu oyuna en azından hitmarker koymuşlar bu ufak dokunuş bile vuruş hissiyatı konusunda bu oyunu ilk oyuna göre oldukça öne çıkarıyor, ha bu demek değil ki oyunda vuruş hissi mükemmel ama seriyi sırasıyla oynadığım için ilk oyundan sonra bu oyunun vuruş hissini dert etmek saçma olur. Sadece vuruş hissi de değil ilk oyuna göre seslendirmeler karakterlere çok daha iyi oturmuş ve diyaloglar atmosfere daha uygun. İlk oyundaki gibi bu oyunda da hikaye anlatımı oldukça iyi sonrasını merak ettiriyor. Oynanış serbestliği konusunda ilk oyun gibi değil çok daha çizgisel bir yapıda ama oyunu oynarken bunu hiç dert etmedim çünkü kötü bir çizgisel yapıya sahip değil. Oyunun benim için en olumsuz yanlarından biri düşmanların sık sık (en azından bana çok fazla denk geldi) birbirine takılması bug'a girmesi oldu. Ayrıca birkaç düşman tipi de fazla sinir bozucu, "Sef Sinyalcileri" dedikleri iğrenç şeyi tasarlarken ne düşündüler bilmiyorum orijinal Crysis 2'yi oynamamıştım ilk kez bu oyunda böyle bir düşman görünce rahatsız olmadım değil. Bu dediğim son iki şey dışında ben oyunun öyle çok fazla göze batan olumsuz yanı olduğunu düşünmüyorum. Oyun atmosferi çok güzel hissettiriyor, Hans Zimmer inanılmaz bir şey yapmış menüye dönüp dönüp şarkıyı dinledim arada sırada. İlk oyunda eleştirdiğim "Remastered" etiketini ne kadar hak ediyor bilemem ama oyun ilk Crysis Remastered'a göre çok daha sürükleyici gibi geldi bana. Bazı insanlar her oyunda serinin daha da geriye gittiğini söylüyorlar ama öyle olduğunu düşünmüyorum 2.oyun ilk oyuna göre daha zevk aldığım bir oyun oldu.