Crusader Kings III Review (Okeanos.)
Sarayımda oturuyordum. Bir viking olarak İngiltereyi yağmalamak için sabah erkenden orduyu toparlayıp şampiyonlarımla beraber gemiler ile yola çıktık. İngiltere çok güzel olmasına karşın beni içine çeken şey ganimetleri idi. Oradan aldığım paralar ile topraklarımı güçlendirdim. Her şey güzeldi... Savaşıyorduk, ganimet alıyorduk, gelişiyorduk. Kuzeyin lordu olacaktım.
Yatağımda bunları düşünürken birden aklıma zihnimi parçalayan bir detay geldi. Evet güçlüydük ama tek başımızaydık... Tüm kuzeyi aradım, taradım. Beni hem zekası ile şaşırtan hemde yakınımdaki en güçlü beyliklerden bir hanımefendi ile karşılaştım. Gel zaman git zaman. Nişanlandık ve bu beylikle ittifak olduk. Beraber bolca fetih yaptık. Ve 3 çocuğum oldu. Yıllar geçti ve beyliğimi krallığa taşıma vaktinin geldiğini anladım. İskandinavyayı birleştirmek o kadar da kolay değildi en nihayetinde.
Krallığı kurmak için kuzeyde düzinelerce ordu öldürdüm, kanla kaplı göletler gördüm, bir sürü kayıp giden can gördüm ama hiç biri boşuna değildi. Topraklarımı en sonunda 3 katına çıkardıktan sonra, halkımı topladım ve Norveç'i ilan ettim. Artık kraldım. Ancak eskisi kadar güçlü değildim.
Sarayda hanımla beraber vakit geçirip arada yağmalama için İngiltere'ye gidiyordum. Yatalak halimle gençliğimi hatırladım... Çok büyük hayallerim vardı. Benim sonum yakındı. İskandinavyayı birleştiremeyecektim belki ama bu daha Krallığımın başlangıcıydı...