logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Crusader Kings II

Thursday, April 5, 2018 8:48:38 PM

Crusader Kings II Review (Tuygun Efendi)

Strateji oynamayı seviyorum diyip de bu oyunu oynamadan geçerseniz devasa bir hata yaparsınız ama zaten strateji oynamayı seviyorsanız bir şekilde bu oyunu duymuşsunuzdur.
Oyun aslında kısacası sizin (ve multiplayer oynuyorsanız, diğer insan oyuncuların) dışında kalan tüm ülkeri bilgisayarın yönettiği devasa ve aşırı komplike bir RİSK oyunu. Ordu üret, toprak al, daha çok ordu üret daha çok toprak al. Ama tabi her şey o kadar basit değil. oyun aşırı derecede karmaşık ve gerçekçilik ileri seviyede.
Soylu bir ailenin bir ferdi olarak başladığınız oyununuzda, ailenizden bir varisiniz olduğu sürece ve tüm topraklarınız kaybetmediğiniz sürece devam edebiliyorsunuz. Karakterler yaşlanıyor, evleniyor, anne-baba oluyor ve kişisel gelişimleri (veya leşleşmeleri) ile birlikte buna yakinen bağlı bir devlet (veya bir devlete bağlı bir kontluk veya dükalık) yönetiyorsunuz.
Kişisel ilişkilerin önemli olduğu ortaçağ avrupası ve yakın doğusunda (Ve ilgili DLC'yi alırsanız Hindistan ve Orta Asya'sında) şehirlerinizi geliştiriyor, vassallarınızla ve bir şekilde toprak sahibi olan, ast, üst, komşu kim ne varsa onlarla ilişkilerinizi düzenleyerek, ordular kurup topraklarınızı geliştirmeye bakıyorsunuz.
Oyun gerçekten aşırı karmaşık, ama 15 yaş oyuncular gördüm. Yani geri zekalı değilseniz oynayabilirsiniz.
Oyun yavaş ve bazen aşırı yavaş ilerliyor, oyun ilerlerken arada kitap okumanız, twitterda dolaşmanız falan mümkün. Oyun oynuyoruz heyecan yaşayalım diyorsanız sizin oyununuz değil. Oyun resmen uzun bir roman okumak gibi. Öyle bir yetiniz varsa verin o kadar parayı yoksa uzak durun.
Grafik namına bir şey beklemeyin, ama zaten grafiklerini mümkün olduğunca kısıp oynuyorum. Daha önceden de yazdığım gibi devasa ve aşırı komplike bir RİSK oyunu gibi. Masaüstünde hareket etmeyen piyonlarla bile oynuyorsunuz grafiğe ne gerek var.
Oyunun oynanışına girince anlatılmaz parça parça öğrenmeniz gerekiyor. Şöyle genel bir çerçeve çizeyim. Resimlerde gördüğünüz haritalar şehirlere bölünmüş. bunlar kontluklar. Oyunda en az bunlardan birini yöneterek başlıyorsunuz ve elinizde bunlardan en az bir tanesi devamlı olarak kalmalı. Kontlukların baronluk adı verilen alt birimleri var. 0 ile 6 arasında değişebiliyor bu sayı kontluğun durumuna göre. Kontlukların tarihsel/ekonomik/fiziki şartlarına göre bu baronluklardan bir kısmı verilmiş veya boş slotları var. Para vererek yeni bir baronluk kurmanız da mümkün. her baronluğun bir sahibi oluyor ve bunlar 3 çeşitler. Kale, Şehir, Tapınak. Kaleleri Derebeyler, şehirleri valiler, tapınakları da din adamları yönetiyor ve kontluğunuza bağlı bu şehirler arazi durumlar yoksa size bağlı. Ama size bağlı olmayabilirler de. siz de bir derebey türevi olarak oynamak durumundasınız. (ilgili Republics DLC ile Venedik ve Cenova gibi Tüccar Cumhuriyetler ile de oynamak mümkün onların oyun mekanikleri biraz daha farklı) işte bu kontluklar birleşerek dükalıkları oluşturuyor, başlarındaki dük aynı zamanda bir kont ve bir baron, onların da başında bir kral bulunabiliyor, (bulunmayabiliyor da, bağımsız kont ve dükler de var) ve hatta kralların da bir büyüğü var imparatorlar olabiliyor. karakterinizin yetenek ve statüsüne ve ülkenizin kanunlarına bağlı olarak bir baronluk/kontluk yönetme hakkınız var. bunların gelirleri ve askerleri direkt size bağlı. Diğer kontluk ve baronluklarınızı yöneten vassalarınızın size ne kadar para ve asker vereceği sizi ne kadar sevdiklerine ve ülkenin kanunlarına bağlı. bu kanunları değiştirmek için oyun içinde milyon tane bıdı bıdı var. işte paranız varsa ordu toplayabiliyorsanız, savaş açacaksınız ama savaş açmak için de bir casus belli'ye (savaş nedeni) ihtiyacınız var. Öyle canım sıkıldı hadi savaşıyoruz olmuyor. belli durumlara göre savaş nedenleri var bunlardan birini ayartmanız lazım.
Bu sırada yaşlanıyorsunuz, evlenmeniz çoluk çocuğa karışmanız lazım. Çocuk yoksa ya kardeş alır toprakları ordan devam edersiniz, ya da o da yoksa artık ailenizde kim varsa size en yakın. Kimse yoksa zaten oyun bitti. Aileniz içindekiler bazen sizi daha çok sevip size bağlı kalabiliyorlar ama bazen daha da göt çıkabiliyorlar. kişisel özelliklerine bakıyor ki onun için de bir dünya bıdı bıdı var.
toprak almanın tek yolu savaş değil diyerek söze devam edeyim, Oğlu olmayan kardeşinizin toprakları kardeşinizin, amcanızın v.s. toprakları onlar ölünce size kalabiliyor. Veya Bizans prensesini eş olarak alıp Bizans'la ittifak kurmanız mümkün. Karınızın babasını kardeşlerini vesair öldürüp toprakların ona kalmasını, ondan da sizin çocuğunuza kalmasını sağlamanız da mümkün. Topraklar kalmasa bile ben de oranın varisiyim diyip savaş açıp toprak alabiliyorsunuz. toprak ve taht da birbrinden bağımsız şeyler. Bizansa dini bir savaş açıp ondan toprak tırtıklamak da mümkün, diğer taraftan bizans prensesini alıp, oğlunuz anası öldüğünde "benim anam bizans prensesiydi benim de tahtta hakkım var" diyip bizans imparatoruna savaş açıp savaşı kazanırsa bizans imparatoru olup tüm imparatorluğu bir savaşla alması da mümkün. (tabi ona bağlı vassalar yarın öbür gün isyan bayrağı da çekebilirler o zaman hop en başa dönmek de mümkün)
Yani yaz yaz bitmez bu ama şunu söyleyebilirim her ülkenin, her kontluğun oynanışı farklı. kayıtlarda 380 yazıyor ama genelde offline oynadığım bir oyun bu net bir şekilde bin saat değil binlerce saat diyebilirim bu oyunu oynama süreme. hala da girsem oynarım. bir kere sardı mı elden bırakacak gibi değil, bitirip bitirip bir de ingiltere kralı olayım, bir de bir irlandalı earl olayım, bir de bir bizans tekfuru olayım, bi sefer de haçlı olayım, yok bu oyunda da haçlıları kovan müslüman şeyh olayım, (DLC gerekli) vikingli olayım sağda solda yağma yapayım (DLC gerekli) haritanın herhangi bir yerinde oynayabilirsiniz dehşetengiz bir tekrar oynanabilirliği var oyunun. parasına kesinlikle değer.