Control: Ultimate Edition Review (Selysdorés XI)
Tam olarak oynanışı diyemesem de skill bazında hayalimdeki oyun. Oynanışı da oyunun geri kalanına göre gayet eğlenceli, hatta taşıyan nokta. Özellikle pompalı görevi gören formun vuruş hissi harika ki bu yüzden oyunu komple bu formla bitirdim. Fazla Silah Çeşitliliği olmamasına rağmen olanlar tatmin edici. Skill'lerimiz ile oynanış aşırı olmasa da çeşitleniyor. Her Skill'e yan görev ana görev ayrımı yapmadan bir yerlerde ihtiyaç duyabiliyorsunuz fakat sadece ana hikaye bazında aynı yorumu yapamam. Oyunun size sunabileceği en iyi şey bu, bunun dışında pek fazla kozu yok. Bunun dışında sanat tasarımı ve görsellik için hoş/güzel tabirini kullanabilirim. Ayrıca çevreyle olan etkileşimimize özen gösterilmiş. Bunları bir kenara bırakırsak ne güzel bir hikayesi var ne de anlatımı. Oyun bittiği zaman hiç etkilenmemiş ve herhalde bana kendini o kadar önemsetmediğinden benim kaçırdığım noktalar vardır diye düşünüp incelerken adaletsizlik olmasın diye gidip hikayesi ve arka plan hikayesine az çok çeşitli kaynaklardan baktım ve o da ne ki aslında anlatılan her şeyi zaten anlamışım/biliyormuşum. Aslında oyunun kendisi bu konu bazında boşmuş. Diğer Remedy oyunlarına göre bu başlıkta altta kalıyor maalesef. Karakterlere hiç gelmek istemiyorum bile çünkü oyunda ana karakterimiz de dahil olmak üzere ne sevilecek ne de bağ kurulacak kimse yok. Oyun boyunca iki tane ölünün karşı karşıya konuşmaktan başka bir şey yaptığını izlemiyoruz. Aşırı yapay hissettiriyor. Yapay demişken yapay zekaya geçelim fakat onun hakkında da olumlu yorumlar beklemeyin. Yapay zeka için vasat hatta vasat altı diyebilirim, çoğu zaman karşında dursanız dahi sıkmadan önce bir tereddüt yaşıyor. Bu bilerek yapılmış bir tercih de olabilir. Özünde bir Metroidvania olmasına rağmen Keşif için çok olumlu yorumlar yapamayacağım. Öncelikle oyunun ana hikayesinde Boss Fight olarak nitelendirebileceğimiz bir düşman yok, varsa yoksa hepsi Yarı Açık Dünya'da bulunuyor. Keşif bu yüzden kimileri için ödüllendirici olabilirken kimileri için de oyundan çalınmış Boss Fight'ları demek oluyor. Ben de maalesef ikinci taraftayım. Onun dışında silahınız için artık tüm oyunlarda yaygınlaşmış bir şekilde bulunan dandik ''%5 daha fazla hasar'' eklentileri sizi heyecandan havaya zıplatmıyorsa-ki zıplatmaması lazım-sizin için özensiz bir Yarı Açık Dünya haline geliyor ki sanıyorum ve umuyorum ki Keşif mekaniği yetersiz bir Metroidvania'nın ne kadar MV olduğunu tartışmamıza gerek yoktur. Oyun içinde birkaç adet güzel müzik(veya direkt şarkı) vardı ki ben de dahil çoğunluğa göre oyunun en iyi bölümü oynayanların da anladığı üzere o müzikle beraber ilerlediğimiz yerdir. Fakat onlar da hafızada yer edinecek kadar muhteşem değillerdi, sadece atmosfere farklı bir hava katarak ilgimi çekmişlerdi. Seslendirmelerin ise özel bir yanı yok, götürüyor işte. Keşke ana hikayede de Boss Fight'ların yer aldığı, hikayemize ve karakterlerimize daha fazla önem veren veya verdiği önemin karşılığını veren ve son olarak da Keşif özelliğinin gerçekten üzerine düşülen bir oyun olsaymış. Yine de fena olmayan bir oyun, çok fazla oyun oynadıysanız bir alternatif olabilir. 5-6/10 gibi bir puan verebilirim.