logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Command & Conquer: Red Alert 3

Monday, December 30, 2024 10:32:50 AM

Command & Conquer: Red Alert 3 Review (Trturist)

Bu oyun çıkalı zaten 15 yıl olduğu için düşüncelerimi sınırlamaya gerek yok.

Red Alert 2 tonlarca kez baştan sona bitiren biri olarak rahatça söylebilirim ki Red Alert 3'ü ilk gördüğüm andan beri alışamadım. Sürekli olarak gösterdikleri meşhur "japonyanın sovyetlerii işgali" intro videosu var ya? Büyük devasa robotlar binaları çiğneyerek geçiyor. Sonra hem havada hem karada dönüşüm yapabilen uçaklar var ufak ufak küçük robotlar var vs.
İlk bu videoyu gördüğüm an "aga bunlar niye böyle tuhaf tuhaf şeyleri oyuna koymuşlar ki???" dedim.

RA2'de bunlar yoktu öyle işte. Yine absürt üniteler olmasına rağmen o oyunda bazı bilimsel tasarımlardan yola çıkarak tasarımlar yapıyorlardı. Örneğin Tesla Tank (meşhur Nikola Tesla tasarımlarından) ya da Prism tank (benzerlerini büyük ihtimal gelecekte göreceğimiz tarzda) ya da Weather Storm (şimdi bile depremlere sebep olan makineler olduğunu iddaa edenler var. Hava olaylarını kontrol edebilen bir tasarım çok mu ütopik?).

RA3'te ise pek çok tasarımı sadece havalı oldukları gibi yapmışlar gibi görünüyor. Örneğin "Hadi King Oni'yi Evangelion'dan alalım" yada "Hadi Yuriko'yu Akira'dan esinlenelim!" tarzı gitmişler gibi gözüküyor. Bunda yanlış bir şey olmamasına rağmen benim RA2'de sevdiğim şey bu değildi. Ben tüm bu ünite ve factionları havalı göründükleri içinde değil işlevleri ve orjinal tasarımları yüzünden seviyordum. RA3'te bunu hissedemedim.

Campaign zaten kendisi apayrı bir rezalet. Eğer bu oyunu oynamadan bu yazıyı okuyan varsa ben direk ne ile karşılaşacağınızı özetleyeyim:
- Biz Komutan A olarak göreve başlıyoruz. Komutan B bizim patronumuz oluyor. Komutan C ise bizim patronumuzun patronu oluyor. Bölümler ilerledikçe biz düşmanı yok ediyoruz. Sonra bir anda Komutan C bizim düşmanımız oluyor. Sonra komutan C'yi de yok ediyoruz. (Japonya campaign'i hariç diğer hepsi böyle)
- Oyunda kadın karakterlerin hepsi sırf görüntüleri için orada. RA2'de de buna benzer şeyler vardı ama bu oyunu yapan stüdyo hollywood'un filmlerde kadınları gösterdiği gibi oyunda da gösterebileceklerini zannetmiş herhalde.
- Çoğu görev "bir şeyi koru" ya da "bir şeyi belli bir zaman içerisinde yok et" görevi. Japonya ve ABD görevlerini zorda oynarken kaç kez kafayı yemek üzereydim. Çoğunda orjinalik yoktu.
- Tüm hikaye "zaman yolculuğu" muhabbetiyle geçiyor ve bu konuda başka HİÇBİR açıklama yapmıyorlar. Hikaye öyle kendi kendine yuvarlanı gidiyor.

Tüm bunlara rağmen RA3'ün oyun mekanikleri ve faction'ların birbiriyle tutarlılığı açısından yeterli olduğunu düşünüyorum. Hepsini kendi stratejileri var ve o kısmı iyi yapmışlar. Benim asıl derdim bu oyunun dışa vuruşu yani dış personası. Belki de burada yapılan yanlış seçimler bugün RA4 olmamasının sebeplerinden biri olabilir.