Clone Drone in the Danger Zone Review (mit)
Haddinden fazla eğlenceli, uçuk kaçık, deli dolu, enteresan, komik ama kısa bir macera oyunu. Sizi hiç beklemediğiniz kadar eğlendiriyor, şaşırtıyor. Çabucak bittiği için de tadı damağınızda kalıyor.
Clone Drone in the Danger Zone'da bir dövüş robotunun belleğine zorla yerleştirilen, çaresiz bir insanı canlandırıyoruz. Oyunun hemen başında elimize bir kılıç tutuşturuluyor, ardından çabucak bir arenanın ortasına atılıyoruz ve bizden üstümüze saldıran başka bir robotla savaşmamız isteniyor. Tribünler seyirci robotlarla tıklım tıklım. Daha ne oluyor, ne bitiyor demeden kendimizi ilk savaşımızın içinde buluyoruz böylece.
Neyse ki kontroller oldukça basit. Yürürken sağa sola basarsak kılıcımızı enlemesine, sadece saldırı tuşuna basarsak da dikey olarak savuruyoruz. İlk savaşımızı kolayca atlatıyoruz o yüzden. Düşmanımızı yenince bizden köşedeki yük asansörüyle aşağı inmemiz ve bir upgrade seçmemiz isteniyor. Seçiminizi yaptıktan sonra tekrar arenaya çıkıyor ve daha fazla robotla savaşıyorsunuz.
Robotlar her seferinde güçleniyor. Farklı silahlar kullananlar, daha hızlı olanlar, daha büyük olanlar, daha kalabalık gruplar, tuzaklı arenalar, devasa düşmanlar derken bunun arena usulü, arka arkaya dövüşlere girip hayatta kalmaya çalıştığınız bir oyun olduğunu yavaştan kavrıyorsunuz siz de.
Tüm bu süre zarfında da biri spiker, diğeri de yorumcu olan iki robot durmadan komik komik şeyler söyleyip duruyorlar. Normalde o anda ekranda yaşananlar hakkında yorum yapıyorlar aslında ama bunu öyle robotsu, öyle odunsu, öyle bir düz mantık hesabıyla yapıyorlar ki gülmeden duramıyorsunuz.
Derken hikâyede hiç beklenmedik, çok sürprizli gelişmeler yaşanıyor. Böylece neden bir robotun zihnine zorla yerleştirilen bir insan olduğumuzu, niye robotlarla dolu bir dünyada gladyatör gibi dövüştürüldüğümüzü, burada ne aradığımızı, öteki insanların nerede odluğunu yavaş yavaş öğrenmeye başlıyoruz. Oyunun bir hikâyesi olduğunu öğreniyoruz.
Derken oyun sadece arenalarda dövüşmekten çıkıp "bambaşka" yerlere gidiyor ve her seferinde sizi şaşırtmayı, eğlendirmeyi, güldürmeyi ve zorlamayı başarıyor. Acaba şimdi ne olacak, acaba oyun şimdi beni nasıl şaşırtacak, üstüme ne gibi bir yenilik fırlatacak diye merakla bekliyorsunuz siz de.
Bunları size anlatmayacağım ki oyunun tadı kaçmasın. Çünkü senaryo modu çok çabuk bitiveriyor. Aksiyon oyunlarında iyiyseniz, çok fazla ölmeden bölümleri hızla geçerseniz oyunun sonunu 2-3 saat içinde görebiliyorsunuz. Bu da biraz hayal kırıklığı yaratıyor. Keşke daha uzun olsaydı diyorsunuz çünkü. Doyamıyorsunuz tadına.
Senaryo modunun dışında oyunda endless (sonsuz), multiplayer ve challenge modları da var. Dilerseniz bunlara dalıp başarım avına çıkabiliyorsunuz. Tabii bu son saydıklarım senaryo modundan daha zor olduğu için daha çok ölüyorsunuz. Ama oyunun ömrünü uzatmak için güzel seçenekler sayılırlar
Artılar:
+ Eğlenceli oynanış
+ Sürprizlerle dolu hikâye
+ Senaryodaki beklenmedik değişiklikler
+ Yorumcu robotlar çok komik :)
Eksiler:
- Hikâye modu çok kısa
Clone Drone in the Danger Zone beni hiç beklemediğim kadar eğlendiren ve şaşırtan bir yapım oldu. Spikerleri de beni zaman zaman çok güldürdü. Demosunu oynamanızı tavsiye ederim. Zaten büyük ihtimalle birkaç dakika oynadıktan sonra hemen satın alacaksınız. 7,5/10
Daha fazla incelememe göz atmak isterseniz Steam Küratör sayfamı ziyaret edebilirsiniz: Pikselatör