logo

izigame.me

It may take some time when the page for viewing is loaded for the first time...

izigame.me

cover-Clair Obscur: Expedition 33

Wednesday, April 30, 2025 2:41:08 PM

Clair Obscur: Expedition 33 Review (Mordecailo 𒉭)

Yüzlerce oyun oynamış bir kişi olarak hemen kısa olarak yazmak istiyorum. Bu oyun hayatımda oynadığım en iyi 3. oyun. Benim için God of War, Red Dead Redemption 2 gibi oyunlardan daha iyi. Bu yüzden kesinlikle öneriyorum. Uzun uzun altta bahsedicem spoilersız bir şekilde.

Final Fantasyler, Personalar, metahpor, atlus yapımları bu oyunları severim. Savaş sistemi olsun, hikayesi olsun, karakterleri ve müziği olsun özeldirler. Oyunun içinde hissettirmeye çalışıp o dünya da sizin de bir rolünüzün olduğunu hissettirirler. Baldurs Gate 3 gibi oyunlarda da gerçekten o dünyaya etki edebilirsiniz. Souls oyunlarında arkada büyük bir olay döndüğünü bilirsiniz fakat orada da işin içine yaratıcılık çok katkı sağlar. Expedition 33 için ise şöyle diyebilirim. Uzaktan herhangi bir sanat eseri izleyince insanlar farklı farklı hisseder. Kimisi için sadece bir resimdir, kimi için üzüntü, kimi için eğlencedir. Expedition 33 böyle bir oyun siz uzaktan bakıyorsunuz ve ne hissediyorsanız oyun öyle devam ediyor diyebilirim. Bundan dolayı saydığım bir çok oyundan daha güzel bir tat bıraktı bende.

Hikaye olarak başlangıçta çok büyük bir beklentim yoktu. Klasik bir intikam, dünyayı kurtarma gibi bir konsept bekliyordum. Fakat bazı kırılma anlarında beklentimi büyük ölçüde aştı ve fark ettim, ben bu karakterlere önem veriyorum. Yüzlerce oyun oynadıktan sonra oyunlar artık bu kadar özel hissettirmez artık insana. Fakat bu oyun bunu hissettirmeyi başarıyor. Ne olup bittiğini anlamaya başlayınca aslında insanın neden bir şeyler ürettiğini, neden yaşamak için çaba sarf ettiğini anlatıyor. Herkesin kendi kişisel dünyasında olan, başka insanlar için fazla önemi olmayan şeylerin insanların kişisel dünyalarında ne kadar büyük olduğunu anlatıyor. Çok ana fikir olarak anlatmak zorundayım bu kısmı çünkü spoiler vermeden anlatmak zor.

Sıra tabanlı savaş sistemi sevmem desem de galiba en çok bu tarz oyunlar oynuyorum. Souls oyunlarının sistemi bana daha eğlenceli gelse dahi. Bu oyunun savaş sistemi ise klasik sıra tabanlı sistemi souls ile karıştırıp sunmak mükemmel olmuş. Hem oyuncunun yeteneğini hem de taktiksel olarak düşünmeye açık bir sisteme sahip. Gidip senden çok güçlü şeylerle de savaşabilirsin fakat kendine güveniyorsan. Bu yönü Elden ringte 10 level olarak direkt Caelide gitmeye benzettim. Bundan dolayı savaş sistemi çok keyifli.

En çok öveceğim kısmı ise sanat tasarımı ve dünyası. Zaten oyundan herhangi bir fotoğraf veya fragman gördüyseniz direkt anlıyorsunuz. Yürüdüğünüz, gittiğiniz her yer tablo gibi. Nereye bakarsanız bakın içiniz ısınıyor. Keşif kısmı ise bambaşka çünkü yaptığınız şeyler farklı ve eğlenceli. Normalde bu olayları Assassin's Creed savaş sistemiyle yapsanız sıkılırsınız. Fakat savaş sistemi keşfetmeye daha çok itiyor ve keşfettikçe de o bölgelerden daha da etkileniyorsunuz.

Müzikleri de sanat tasarımı gibi mükemmel. Oturup kampta manzarayla müzik dinlemek bile çok rahatlatıcı ve güzel. Karakterleri ilgi çekici ve kendilerini ciddiye alıyor. Sinematik sahneler seslendirmenlerin başarısıyla mükemmel. Aşırı uzatmayıp oynayan kişiyi sıkmıyor hikaye. Gerçekten oyun yapmak isteyen ve anlatıcak bir şeyleri olan insanlardan çıkma bir sanat eseri bu oyun.

Yani cidden kötü bir yön bulmaya çalışıyorum fakat ben o kötü yönü hiç hissetmedim. %100 başarım için grindladım. Müzikler ve dünya sağ olsun yine sıkmadı. Geçirdiğim her vakitte beni mutlu etti ve eğlendirdi. Ubisoftun binlerce çalışanı olmasına rağmen asla bu 30 kişinin yaptığı oyunun seviyesine ulaşamadılar. İleride Sandfall Interactive'den güzel oyunlar bekliyor olacağım ve takip edeceğim. Son olarak

“When one falls, we continue.”