Call of Juarez: Gunslinger Review (KBK)
Call of Juarez: Gunslinger "western" temasını ele alan, birinci şahıs kamera açısına sahip saf bir aksiyon oyunu.
Oyun her ne kadar 10 senelik olsa da sırıtmıyor. Silahlar ve çevre tasarımlarıyla western temasını dibine kadar hissettiriyor.
3 farklı oyun modu var. Bunlar "hikaye, arcade ve düello" modları. Ben daha çok hikaye modu üzerinde duracağım çünkü diğer modların ahım şahım bir makarası yok. "Arcade modu" en kısa sürede en yüksek puanı toplamayı hedefleyen bir mod. Bu puan toplama kısmı hikaye modunda da var. Bir adamı kafasından vurmanız veya koşarken vurmanız gibi faktörler tecrübe puanınızın artmasını sağlıyor. "Düello modu" ise biraz sonra hikaye kısmında da bahsedeceğim mantığa göre çalışıyor. 15 bölümü 6 kez ölme hakkınızla beraber bitirmeniz gerekiyor. Hikaye modu dışındaki iki mod bu şekilde, şimdi asıl konumuza gelelim.
Öncelikle "hikaye" modu için Türkçe yama kurmanızı şiddetle öneririm. Çünkü azımsanmayacak bir hikayeyle karşılaşıyorsunuz ve bu hikaye oyuncuyu çok güzel ters köşe ediyor.
Hikaye moduna başlarken 3 farklı zorluk modu var: "normal, zor ve gerçek batı". Gerçek batı zorluk modunu açmanız için oyunu bir kez bitirmeniz gerekiyor. Ben normal zorluk modunda oynarken oyun bana "zor" modda oynamamı önerdi. Çünkü ilk bölümü yüksek istatistikle bitirmiştim. Ben de zor moddan oyunuma devam ettim. Bitirdikten sonra ise "New Game+" seçeneği ile "gerçek batı" zorluk moduyla bir kez daha bitirdim. Oyun normal dışındaki zorluk modlarında çok da kolay olmayan bir mücadele sunuyor.
Hikaye anlatımını başarılı buldum. Ara sahneleri oyunun grafik motoruyla sunmak yerine çizimlerle sunmuşlar ki bu temaya daha çok yakışıyor ve gizemli bir hava katıyor. Sadece hikayede çok fazla karakter olmasından yakınabilirim. 4-5 saatlik oynanış için kalabalık bir karakter kadrosu var. Kimin kim olduğunu anlamak için ikinci oyuna başladım diyebilirim.
Oyunda toplanabilir olarak "kırıntı" adı verilen kartlar var. Bunlar bize hem dönemle hem de karakterlerle ilgili ek bilgiler veriyor.
Oynanışa gelirsek çok basit bir mantığa dayanıyor: saklan, çık, ateş et, geri sipere yat. Fakat buna ek olarak bazı bölümlerde 1v1 veya 1v2 düello kısımları var. Bu kısımlar oynanışa zenginlik katıyor. Silahı kim önce çekip ateş ederse o galip geliyor.
Vuruş hissi oldukça tatmin edici. Vuruş hissinin beklediğimin altında kalan tek kısmı diğer düşmanlardan daha fazla cana sahip bir "boss" ile savaştığımda her zaman tepki vermemesi. Bana göre bir eksi olmayan fakat olsaydı güzel olurdu dediğim bir kısım uzuv parçalanma mekaniğiydi. Pompalı tüfekle ateş ettiğim bir düşmanın uzuvlarının parçalanması vuruş hissi bakımından daha gerçekçi olurdu diye düşünüyorum.
Mekan tasarımlarına gelirsek bana göre kısır kalmış. Oyunun büyük bir çoğunluğu dağlar, yeşillikler, ağaçlar arasında geçiyor. Fakat oyundan soğutacak derecede boğmuyor, oynanış süresi çok uzun değil çünkü.
Silah çeşitliliği ise dönemini göze alırsak yeterli denebilir. Altıpatlar, uzun menzilli tüfek, pompalı tüfek, dinamit ve mitralyöz gibi seçenekler mevcut. İsterseniz açtığınız bir yetenek sayesinde çift tabanca da kullanabiliyorsunuz fakat uzun mesafede nişan almak biraz zor.
Ayrıca Max Payne gibi adam vurdukça dolan bir zaman yavaşlatma barınız var. Bu sayede düşmanlarınızı kolaylıkla alt edebiliyorsunuz fakat çok çabuk dolan bir bar değil ve tükenmesi de bir o kadar hızlı.
Bütün bunlara ek olarak da oyunda üç farklı yetenek bölümü var. Bu bölümler sayesinde ihtiyacınız olan yeteneği elde ettiğiniz tecrübe puanlarıyla açıp oynanışınızı kolaylaştırabilirsiniz.
Sonuç olarak Call of Juarez: Gunslinger benim için özel bir oyun olmayı başardı. Çıkışının üzerinden 10 YIL geçmiş olmasına rağmen. Oyun "RDR+Max Payne ve Borderlands'in" karışımı gibi olmuş. İndirimden 12 TL'ye almıştım. Sonuna kadar fiyatını hak ediyor.