BioShock Infinite Review (Diak)
Mr. Dewitt ? Booker ? COMSTOCK ?
Bioshock 1'den direk Bioshock Infinite'e geçtiğimde her ne kadar hikayeyi kaçırdığım için üzülsemde şuan değmiş diyorum çünkü tamam anladık su altı şehri, plasmid adındaki güçler vs. vs. ama bu tarz oyunlarda genelde güçten çok oyunun sunduğu mekanikler daha cazip geliyor en azından bana öyle geliyor :) Oyunun başında geçmişe olan borcumuz yüzünden kendimizi Columbia adında bir uçan balonlarla çevrili bir şehirde buluyoruz. İyi oh ne güzel atmosfer ama ee hani savaşmıyor muyuz neden herkes mutlu derken bir kadın bizi çağırıyor ve ilk vigorumuz olan ''Possession'' kazanıyoruz kısaca iti ite kırdırma büyüsü işte. İlk vigoru kazandıktan sonra işler normal gibi gitsede katılmamız zorunlu bir etkinlikte işlerin rengi değişiyor ve olaylar başlıyor. 2 silah taşıyabildiğimiz karakterimizin 8 adet sahip olabildiği vigor var bunları oyunu oynadıkça kazanıyoruz. Oyunda bana göre en güçlü silah Hand Cannon çünkü hem hasarı fazla hemde upgradeler ile recoil, ammo reload, ammo capasite gibi yükseltmelerle daha seri hale gelebiliyor. Özellikle Bucking Bronco vigorunu kullandıktan sonra Hand Cannon ile gelen düşmanlarınızın kafasına havada seri seri vurup geçebiliyorsunuz. Hikaye boyunca bize yardımcı olan (med kit, eve, ammo verme gibi olayları var) Elizabeth'in teki isteği Paris'e gitmek iken bizimle beraber katıldığı macera belli bir süre sonra intikam almaya dönüşüyor. Hikaye birazda paralel evren adıyla yerleştirilmiş ''Tear'' adındaki mekaniğini anlatmakta özellikle ben oyunun sonlarında beynimin artık sulandığını hissedip ne olduğunu çözemedim ama ne yalan söyleyeyim o sonu gördükten sonra sigaramdan bir fırt alıp ufak bir hüzünle duvara bakmaktan başka bişey yapamadım :) Oyunu bitirdikten sonra 3 adet DLC ile oyunu oynamaya devam edebilirsiniz. Gelelim o 3 DLC'ye;
-Clash in the Clouds: Bir Challange DLC'si olan bu eklentide isterseniz bölümlerde verilen düşmanları öldürüp ''Blue Ribbon'' adındaki challange'ı yaparsınız istersenizde ''The Columbian Archeological Society'' kısaca müzede Elizabeth, Booker, Comstock gibi karakterlerin heykellerini dikebilir, istediğiniz gibi düzenleyebilirsiniz.
-Burial at Sea - Episode 1: *OYUNU BİTİRDİKTEN SONRA DİREK BU DLC'YE GİRMENİZ ÖNERİLİR. HİKAYE BAZINDA ÖNEMLİ BİR YERE SAHİP* Oynanış olarak kısa fakat oyunun sonundan başlaması ile ne olup bittiğiniz çözemeden direk son bulması üzücü herneyse. Direk ofiste belli bir kaç şey gördükten sonra karşımıza gizemli bir kadın çıkıyor ve bizi ''Rapture'' adı altındaki gizemli su altına inşa edilmiş şehre götürüyor. Amacımız ''Sally'' adındaki bir kız çocuğunu kurtarmak fakat işin rengi biraz değişik...
-Burial at Sea - Episode 2: Çok kısa özetleyeceğim zira bitirmedim sinirden direk oyunu sildim ELIZABETH'IN OYNANIŞI NEDEN DOMATESİN KABUĞU GİBİ KAYIŞ BİR OYNANIŞA SAHİP ?!?!?!?!?
Oyun hoş, eğlenceli bir o kadarda hikayenin dibine düşürüyor. En sonlara doğru artık Elizabeth ve Booker'ın mutlu bir tablosunu görmek istemiştim ama o sondan sonra hayatı sorgulamam gerekti. 10/10