Assassin's Creed Odyssey Review (y111t)
118 saatin sonunda Atlantis DLC'sini ve ana hikayeyi tamamladım. Diğer DLC'yi ve yeni gelen crossover hikayeyi oynamadım ve oynamayı düşünmüyorum. İncelemeyle birlikte AC Odyssey defterini yakın gelecekte açmamak üzere kapatıyorum.
-Hikayeyi başarılı bulduğumu söyleyebilirim. Anlatım konusunda da iyi iş çıkarmış Ubisoft. Origins'in en büyük sorunu sıkıcı hikayesi ve hikaye anlatımındaki başarısızlığıydı. Anlaşılan Origins'ten olumlu dersler çıkarılmış.
- Görev dizaynını beğenmedim. Sırf hikayeyi merak ettiğim için iğrenç ötesi görevlere katlandım. Yan görevlerden en fazla 2 veya 3 tanesi "kale ele geçir, onu oraya, bunu buraya götür" kafasının dışında görevlerdi. Şehirlerdeki panolardan da görevler alabiliyorsunuz bu arada. Tabii birbirinin aynısı görevleri 50 sefer yapmayı seviyorsanız...
- Karakterler ise başarılı. Özellikle oyunu oynadığım Kassandra olsun, Alkibiades olsun, Sokrates olsun hepsi başarılıydı. Origins'in bir başka zayıf noktası da karakterlerdi. Aya, Kleopatra gibi isimler oyunda çok sönük kalıyordu. Ubisoft buradan da olumlu anlamda ders çıkarmış.
- Oyunun haritası çok büyük. Atina, Korint gibi şehirler dışında Lalaia gibi ufak kasabalarla dolu devasa bir haritası var oyunun. Naçizane bir öneri olarak Taygetos Dağı'nın zirvesine çıkmanızı öneririm. Harika ve eşsiz bir manzarası var.
- RPG elementleri ise beni tatmin etmedi açıkçası. 1-2 seçim dışında oyunda verdiğimiz kararlar çok boş hissettirdi oynarken. Bir de her karakterle romance yapabiliyorsunuz neredeyse. Bu da çok saçma geldi bana. Skill ağacı da fazla detaylı değil.
- Grafikler ve görsellik şahane.
- Fetih savaşları çok zayıf kalmış. Bir zaman sonra oyundaki varlığını unutuyorsunuz.
- Gemi mekanikleri berbat. Zorunlu görevler dışında gemi kullanmamaya çalıştım. Yunanistan gibi %50'si denizlerle kaplı coğrafyada geçen oyun için büyük bir eksi.
Sonsöz olarak oyunu bolca boş vaktiniz varsa öneriyorum.