Assassin's Creed II Review (Mert)
ASSASSIN'S CREED ll
İlk oyundaki olayların ardından, Desmond Miles, üzerinde deneyler yapan Warren Vidic'in asistanı Lucy Stillman tarafından Abstergo'dan kurtarılır ve gizli bir sığınağa götürülür. Sığınakta onları bekleyen tarihçi Shaun Hastings ve teknisyen Rebecca Crane onlara yardım edecek yegâne ekiptir. Abstergo'daki, insanlara atalarının anılarını tekrar yaşatarak onların becerilerini yavaş da olsa nesilden nesle aktardıkları makine olan Animus'un aksine çok daha hızlı işleyen bir makine inşa eden ekip, çok geçmeden Desmond'u tekrar makineye sokmak istemektedir. Tekrar Altaïr Ibn-La'Ahad'ın anılarına döneceğini sanan Desmond, 1459'da İtalyan Rönesansı sırasında zengin bir Floransa'lı aile tarafından dünyaya getirilen Ezio Auditore da Firenze olarak gözlerini açar. Daha bebekken kaderi çizilmişçesine doğum sırasında hayata güçlükle tutunur. Yıllar gelir geçer ve tarihler 1476'yı gösterdiğinde karizmatik bir delikanlı olan Ezio, babası Giovanni, kardeşleri Federico ve Petruccio'nun vatana ihanet suçundan rüşvetçi yargıç Uberto Alberti tarafından idam edilmesi şokuyla karşı karşıya kalır. Annesi Maria ve kız kardeşi Claudia ile bir başına kalan Ezio'nun dünyası kararmıştır fakat intikam ateşiyle de yanıp tutuşur. Bir yandan da babasının sıradan bir banka memuru olduğunu düşündüğünden dolayı bunlara anlam veremez. Biraz araştırma yaptıktan sonra babasına gelen gizemli bir mektup sayesinde onun bambaşka bir amaca hizmet ettiğini öğrenir ve odasında gizlediği zulasına ulaşır. Zulada, geçmiş dönemlerden kalma bir suikastçı kıyafeti ve ekipmanları vardır. Ezio, yapacak başka hiçbir şeyi kalmadığından dolayı bunları kuşanır ve dağılmış ailesinin intikamını almak için yola koyulur...
HİKAYE ANLATIMI VE SUNUM
Assassin's Creed ll ilk oyuna nazaran çok daha düzenli bir olay örgüsüne, anlaşılır hikâye anlatımına ve kaliteli bir sunuma sahip. Hikâye direkt bir önceki oyunun bittiği yerden başladığından dolayı da bir kopukluk falan yaşamıyorsunuz. Ana karakterimiz Ezio çok daha iyi yazılmış, renkli bir kişiliğe sahip ve başından geçen olaylardan dolayı ona empati kurmanız işten bile değil. Yan karakterler ise bu sefer daha bir yaşıyormuş hissî veriyor ve hikâyede önemli yer kaplayan karakter sayısı bir hayli fazla. Elbette bunda Leonardo da Vinci gibi gerçek tarihî kişiliklerin de hikâyeye mantıklı bir şekilde eklenmesinin de payı var. İlk oyundaki ana karakterimiz Altaïr'in de hikâyesindeki bazı boşluklar doldurulup giderilmiş ve Ezio'nun hikâyesine iyi yedirilmiş. Günümüz kısımlarına da ruh katılmış, biraz daha ana odak haline gelmiş ve oyun gerçek tarihi olaylara dayandırıldığından dolayı daha önemli hissettiriyor. Ara sahneler de oyunun 10 yıllık olmasına rağmen hiç sırıtmıyor ve karakter animasyonları oldukça özenle hazırlanmış. Ayrıca oyunun veri tabanı bölümünde oyundaki karakterler, gerçek tarihi kişilikler ve İtalya'nın önemli mekânları vesaire güzel bir şekilde anlatılmış.
OYNANIŞ MEKANİKLERİ VE KARAKTER GELİŞİMİ
İlk oyundaki eksiklerini büyük oranda gidermekle kalmayıp üstüne oldukça eğlenceli yeni mekanikler ekleyen Assassin's Creed ll, aksiyon-macera türündeki bir parkur oyunu ve karakterimizi yine üçüncü şahıs bakış açısından yönetiyoruz. Kontroller çok daha akıcı ve yapımcı ekip parkur mekaniklerini geliştirerek oyuncuya oldukça rahat ve eğlenceli bir deneyim sunmuş. Yakın dövüş mekanikleri oldukça konforlu hissettiriyor ve yeni gelen envanter yönetimi sayesinde çeşitlilik bir hayli artmış. Düşmanlarımızdan ve etraftan topladığımız paralar ile satıcılardan çeşitli zırhlar, silahlar, zehirli hançerler, duman bombası ve fırlatılabilir bıçaklar gibi savaşın tek düzeliğini kıran ekipmanlar alıyoruz. Bu ekipmanlar yakın dövüşü etkilediği gibi ilk oyunda neredeyse hiç olmayan gizliliği de iyi yönde etkilemiş. Artık düşmanlarımızı yaklaşmadan sessizce öldürebiliyor ve uzaktan etkisiz hale getirebiliyoruz. Kısacası AC ll oynanabilirlik kısmında sınıftan tam puanla geçiyor diyebilirim. Karakter gelişim kısmı ise hikâyeye çok güzel yedirilmiş. Leonardo da Vinci gerçek hayatta da olduğu gibi oyunda da mucit. Ezio onun sayesinde normalde ulaşamayacağı ekipman ve yeteneklere oyun boyunca yavaş yavaş sahip oluyor. Daha güçlü silahlar, suikast ve parkur yetenekleri, oyunun yarısından sonra gelen ve savaşın seyrini lehimize çeviren silah bunlardan birkaçı. Düşmanı yukarıdan öldürme, iki kişiyi aynı anda öldürme, öldürülen düşmanı gizleme gibi yetenekler de gizliliği desteklemiş. Ayrıca karakterimizin amcası Mario'nun malikânesini geliştirip daha iyi bir yere getirdiğimiz ufak şehir yönetme mekaniği de eğlenceli bir eklenti olmuş.
AÇIK DÜNYA VE YAN ETKİNLİKLER
Oyun İtalya'da geçtiğinden dolayı atmosfer bakımından oldukça renkli bir havaya sahip. Bu da oyuncunun o dünya içerisinde gezerken kendini daha ferah hissetmesine yol açıyor. Açıkçası ilk oyunda ki o gri ton beni kendinden uzaklaştırıyordu fakat dediğim gibi ikinci oyun o anlamda beni içine çekmeyi başardı. Açık dünya Florence, Venice, Monteriggioni, San Gimignano ve Forlì gibi İtalya'nın ikonik şehirlerinden oluşuyor. Kendi içinde bağımsız gibi gözükse de bağlantılı olan bu şehirler İtalya'nın mimarisini ve açık alanlarını çok güzel bir biçimde yansıtmış. Ayrıca oyunda hızlı seyahat opsiyonu ve ulaşımı kolaylaştıran binek at da var. Zaten açık dünya parkur mekaniklerini çok iyi destekler bir şekilde dizayn edilmiş ve hiç boş değil, her tarafından bir etkinlik fışkırıyor. Bu etkinlikler; Belli kulelere tırmanarak bölge açma, sandık, kodeks sayfaları, saklı mühürler ve kuş tüyleri gibi toplanabilir malzemeler, suikast, dövüş turnuvası, kuryecilik, koşu ve at yarışları, denek 16'nın Animus içerisine bıraktığı işaretler, bulmaca görevleri ve daha fazlası. Bu etkinliklerin her birinin kendi içerisinde bir hikâyesi ve getirisi var. Hiçbirini boşuna yapmış gibi hissetmiyorsunuz.
GÖREV DİZAYNI
Bir önceki oyunun en büyük eksiği, mekanikleri her ne kadar başlarda eğlenceli hissettirse de kendinden soğutan görev dizaynıydı. Sürekli aynı şeyleri tekrar tekrar saatlerce yaptırıyordu ama ikinci oyun tam aksine çok daha fazla çeşitlilik sunuyor. Ana görevler sadece git şu hedefe suikast düzenleden ziyade heyecanlı aksiyon sekansları, kaçış görevleri, savaş, gizlilik, planör kullanma, kovalamaca, takip ve suikast gibi daha kompleks bölüm tasarımlarına sahip ve hikâye ögeleri ile desteklenmiş birçok görevden oluşuyor. Yan görevler de çeşit olarak çok az ama içerik olarak dolu. Tehlikelerle dolu fakat sonunda ganimet olan mahzen mezarlar ve tapınakçı inleri olarak ikiye ayrılıyor fakat sunum olarak ana görevden farkları yok diyebilirim. Ayrıca ilk oyundaki gibi zorunluluk olmaktan çıkmış ve para kazanıp karakterinizi geliştirmek istiyorsanız yan görevleri yapmak sizin inisiyatifinize kalmış.
SONUÇ
İlk oyunu beğenmediyseniz bile bu oyuna kesinlikle şans vermenizi öneririm. Çünkü bir önceki oyunda yapılan hataları ve eksikleri o kadar iyi gidermişler ki bu oyun tam anlamıyla harika olmuş. Daha önemsenebilir bir hikâye ve olay örgüsü ile gerekli motivasyonu da sağlıyor. Ayrıca gizlilik isteyip de ilk oyunda bulamayanların bu oyundan memnun ayrılacağının garantisini verebilirim. İndirim dönemlerinde 14 ₺'ye kadar düşüyor ve 25-30 saatlik oynanış süresi ile de parasının hakkını veriyor.
İNCELEME PUANI 90 / 100