Anomaly Agent Review (Yuugen)
İncelemeye başlamadan önce kısa bir iç dökme:
Yapıcı bir şekilde eleştiri yapmak, oyun firmalarının kendilerini geliştirebilmesi için bir şanstır. Özellikle yeni çıkan oyunlar için bu önemlidir. Boş övgü ya da boş yıkıcı hakaretler firmaların hiçbir işine yaramaz.
Bizden bir şeylere birlik olup destek vermek çok güzel. Fakat farklı görüşleri bir oyun üzerinden vatan savunurmuşçasına linçlemek çok aşağılık bir olay. Milli duyguların yoğunluğu nedeniyle mantıktan uzaklaşıp körleşmek birbirimize sövüp saymamızdan başka bir işe yaramıyor. Bu milli duyguları gerektiği yerde kullanın lütfen. Bu yüzden Türk yapımı oyunların çıkması bende resmen travma etkisi yarattı.
Bir Türk oyunu çıkıyorsa ortalık iç savaşa dönüyor, bu artık bizim millette hiç sekmiyor. Oyun alınıp göklere çıkarılırken oyunu beğenmeyenler hunharca linçleniyor ya da oyun gerçekten güzelse hiç denemeyen insanlar bile kendi içinden çıkan şeyi aşağılık gördüğü için denemeden kötülüyor. Bu sürü psikolojisi ve it dalaşı bir yerde patlayana kadar devam ediyor. Bu olay bi Stratera'nın oyunlarında fazla yaşanmadı sanırım. Çünkü adamın hitap ettiği kitle belli olduğundan sadece o insanlar ilgilendi ve oyunları aldı. Ben de sessiz sakin çizerlerini takip ettiğim, arada bir girip bir tur atıp çıktığım Cardboard Town'ı alıp inceleme yazdım. Kaldı ki ilk çıktığı günden bu yana oyun kendini çok geliştirdi. Erzurum oyunundan bahsetmek bile istemiyorum çünkü hatırladıkça midem bulanıyor.
Konuya dönecek olursak, 0.1 saat oynayıp yılın oyunu ilan edenlerden, hiç oynamayıp yeren insanlara kadar zibilyon tane şey okuduktan sonra büyük bir önyargı ile oyunu satın aldım. Oyunu beğenmezsem linç yemek uğruna gerçekten beğenmediğim noktaları söyleyip iade edeceğime, aynı şekilde beğenirsem oyuna put gibi tapınmadan neleri beğendiğimi söyleyeceğime dair düşüncelerle oynamaya başladım. Oyunu en az 2 saat deneyimleyip bir şeyler yazmak bana göre daha iyi olacaktı ancak zaten oynadığım sürede pek çok şeyi tecrübe ettim.
Oyundaki mekanikler, zaman zaman değişen yerçekimi nedeniyle mekan tasarımlarının da değişmesi, oyundaki diyaloglarda geçen espiriler, şahane müzikler ve kombo sistemi çok hoşuma gitti. Hiç kalkmadan 1,5 saate yakın oynadım.
Oyunda Ajan 70 adında bir karakterle oynuyoruz. Amacımız "anomali"ye sebebiyet veren ya da anomalinin ta kendisi olan varlıkları/kişileri yok etmek. Oyunda kombo yapmaya ve dövüş sistemine alıştıktan sonra cidden su gibi oynuyorsunuz. Oyundaki mekan tasarımlarını çok beğendim. Özellikle dış mekan tasarımları çok iç açıcı. Oyunun espiri anlayışı, ironik cevapları da çok tadında olmuş. Bazı diyalog sahnelerinde gerçekten kendimi kaptırarak güldüm. Taklitçilerden küçük olanı tekmeleyerek götürmek de çok hoşuma gitti. Sonradan gaza gelip ona isyan eden gruba kinlenip "HADİ TEKMELE BENİ, HADİ!!" diye çıldırması çok iyiydi. Çevredeki objelerin, hikayeye sonradan dahil olan kişilerin dövüş mekaniklerine dahil olması gerçekten beyin gerektiren bir düşünce. Spoiler olmaması için daha fazlasını yazmayacağım.
Bazı bölümleri geçmek gereksiz bir şekilde zorlaştırılmış. Bunun nedeni bence oyuncuları kombo ve kaçınma mekaniğini kullanmaya itmek. Çünkü anca öyle boss geçebiliyorsunuz. Dümdüz oynarsanız çabuk ölüyorsunuz. Ayrıca diyalog kısımlarında oyun pek çok kez buga girdi. Bu yüzden ana menüye dönüp tekrar açmak zorunda kaldım. Boss fightlar basit değil ama kombo yapmaya ve dodge atmaya alıştıkça tuhaf bir keyif alıyorsunuz.
Oyunda ilerledikçe daha çok kombo açılıyor ve bu dövüş mekaniğinin devamlı aynı kalmasını engelliyor. Devamli m1 basmak, dodge atmak ve sadece tek bir ek skill atmak çok sıkıcı olurdu. Skill demişken, bazı noktolarda (adını unuttum) otomat gibi bir şeyden özelliklerinizi geliştirebiliyorsunuz. Oyunda "duygu" kullanarak da bir şeyler satın alabiliyorsunuz. Bu duyguları, oyunun ya da diyaloğun gidişatını belirleyen sarı renkli diyalog seçimlerini dikkatli yaparak elde edebiliyorsunuz.
Çok uzatmamak adına genele bakacak olursak, bu oyunu biri açıp önüme koysa Türk yapımı demezdim. Çünkü diğer Türk yapımı oyunlara hiç benzemiyor. Son derece keyifli, kafanız doluyken bir nebze olsun rahatlatacak, muazzam ötesi yılın oyunu olmasa da kesinlikle bir şeyler vaat eden keyifli bir oyun olmuş. Sonuçta her ürünün bir alıcısı var.
Umarım Türk geliştirici ve yapımcılardan bu tarz oyunları daha fazla görürüz. Bu oyunların hikayeleri üzerinde medeni insanlar gibi oturup konuşabilmek, mizah döndürebilmek, yeri geldiğinde eksiklerini çekinmeden dile getirebilmek ve bir devlet meselesine dönüştürmeden sadece eğlenebilmek dileğiyle. Elinize emeğinize sağlık.