izigame.me

Undertale
Undertale benim için kesinlikle, şimdiye kadar oynadığım tüm oyunlar arasında öncelikli olarak eğlencesi, çeşitliliği ve özgünlüğü ile unutulmaz bir oyun deyimi oldu. Undertale, Toby Fox tarafından yaratılmış, 2 boyutlu 8-bit bir RPG türünde video oyunudur. Oyun, insanlar ve yaratıklar arasındaki savaşı konu alır. Savaşı insanların kazanmasıyla canavarlar yer altına güçlü bir büyüyle hapsedilir.
Oyunun Artıları
+ Oyunun yeterince özgün ve etkileyici bir hikayesi var. Ayrıca Undertale, gerçekten başarılı bir hikaye anlatımına sahip.
+ Oyunda, NPC'ler ile girilen diyaloglar yeterince çeşitli, kaliteli ve özgün. Her bir diyalog, konuşmaların devamında ne olacağı hakkında merak uyandırmayı başarıyor.
+ Müzikler, oyunun görsel tasarımı ayrıca oyunun atmosferi ve dünyası ile uyumlu. Her bir müzik kulağa hoş geliyor, ses efektleri ise yeterince başarılı ve çeşitli.
+ Oyunun çok neşeli bir atmosferi var. Birçok karakter, oyuncunun yüzünde gülümseme yaratabilecek kişiliklere sahip. Oyun boyunca karşılaştığınız her bir karakter özenle tasarlanmış, yaratılmış. Undertale, yeri geldiğinde oyuncuyu güldürmeyi, yeri geldiğinde ise oyuncuyu duygulandırmayı başaran bir yapım.
+ Oyunun kendine has 8-bit grafikleri, günümüzde bile yeterince hoş ve kabul edilebilir durumda.
+ Undertale, ileride yaşanılacaklar hakkında merak uyandırıyor. Böylece oyuncuya sunulan teklifleri reddetmek zorlaşıyor ve oyunu daha detaylı olarak oynama fırsatı elde ediliyor.
+ Düşmanlar ile girilen savaşların her biri özgün ve eğlenceli.
+ Oyunun çeşitli bir oynanışı ayrıca özgün ve eğlenceli bir yapısı olması nedeniyle, alternatif sonlar görülmeye değer durumda.
+ Undertale, oyuncuya sunduğu kalitesiyle diğer bağımsız yapımlara şans verme isteği uyandırıyor.
+ Bulmacalar kendini tekrar etmiyor, oyuncuya sunulan bulmacalar her seferinde eğlenceli ve özgün oluyor. Böylece oyun kendini taze tutuyor ve oynanabilirliğini arttırıyor.
+ Oyuna her yeniden başlandığında, oyuncunun birçok yeni ayrıntıyı keşfetmesi mümkün.
Oyunun Eksileri
- Genel oyun akışı bazen durulmaya başlıyor ve oyuncuya sunulan eğlence seviyesinin düştüğü gibi anlarda oyun sıkıcı olabiliyor.
- Bulmacalar genel olarak kolay, eğlenceli ve özgün olsalar da, bazen odaklanılmadığı takdirde sıkıcı hale gelebiliyorlar.
- Oyunda karşılaştığımız, boss fight içeren bölümler zaman zaman gereğinden fazla uzun sürebiliyor.
- Oyunlardan grafik beklentisi olanlar için Undertale, 8-bit grafikleri nedeniyle şans verilmesinin zor olduğu bir yapım. Yani Undertale; grafikleri, mekanikleri, oynanışı ve daha birçok yönü nedeniyle her oyuncuya hitap eden bir yapım değil.
- Undertale, ilk birkaç saatlik sürede oyuncuya kendisini tamamen tanıtamaması nedeniyle, ''daha sonra devam ederim'' düşüncesine kapılıp unutulabilecek bir yapım.
Not: Eksiler bölümü kesinlik ve netlik içermediği gibi sadece bazı oyuncuları hedef almaktadır.
Oyun Hakkında Yorumum
''Seni aptal! Bu dünyada ya ÖLDÜRECEKSİN ya da öleceksin.''
Aylar öncesinde Undertale'a başlamış, daha sonrasında ise birkaç saat oynadıktan sonra ''bir ara devam ederim'' düşüncesiyle bir kenara koymuştum. Böyle söylemiş, oyunu bırakmış ve daha sonrasında oyunu unutmuştum. Aylar sonra oyuna başladım ve aynı gün içinde toplamda 12 saatlik bir oyun süresi sonunda oyunu bitirdim. Oyunun sadece tek bir sonunu gördüm ve çok net bir şekilde söyleyebilirim ki, baştan başlarsam ve saatler sonunda oyunun başka bir sonuna şahit olursam, buna değeceğinden hiç şüphem yok. Çünkü Undertale, oyunu oynadığım 12 saat boyunca bana sunduğu; çeşitlilik, eğlence ve özgünlük ile gerçekten unutulmaz bir oyun deneyimi yaşattı. Zaman zaman beni eğlendiren, bazen duygulandıran, bazen ise beni gülümseten bir oyun deneyimi elde ettim. Her oyunun devasa bütçelere ihtiyacının olmadığını, düşük bütçeli ama aşk ile yapılabileceğini öğrendim. Oyunun tamamında yeni karakterlere tanık oldum. Yeri geldiğinde onlar ile ortak bir sonuca vardım ve barış sağladım, yeri geldiğinde ise onlar ile savaşmaktan çekinmedim. Undertale'ın dünyasında barındırdığı karakterler gerçekten özenle yaratılmış. Bir düşman ile dakikalar boyunca savaştıktan ve yorulduktan sonra, onu istemsizce bağışladığımı bile hatırlıyorum. Oyuna, ismini bizim verdiğimiz bir ana karakter ile başlıyor ve maceramıza atılıyoruz. İşte tam buradan sonra birbirinden güzel müzikler, özgün karakterler, çeşitli bir savaş sistemi, tanımak ve daha fazlasını öğrenmek istediğim bir evren ile baş başa kaldım. 12 saat boyunca birkaç an dışında neredeyse hiç sıkılmadım ve sürekli yeni şeyler ile karşılaştım. Ne olursa olsun Undertale, bana özgünlüğünü ve çeşitliliğini kanıtlamak için elinden gelen her şeyi yaptı. Hiçbir yapım için ''özgün'' tanımını bu kadar fazla kullandığımı hatırlamıyorum.
Öncelikle grafikler konusunda Undertale, kendine has 8-bit olarak tanımlanan grafiklere sahip. Bu nedenle oyuna şans vermekten kaçınan çok fazla oyuncunun olduğunu düşünüyorum. Lakin Undertale, grafiklerine genel olarak bakıldığında gerçekten hoş görünen ve gerek karakterler, gerekse nesneler için uyumlu ve güzel grafiklere sahip. Oyun oynanmadan önce grafiklerine bakılarak değerlendiriliyor ama Undertale, aslında grafiklerin oyunlarda ana unsur olmadığını kanıtlayabilecek bir yapım. Zaten oyunu oynamış birçok oyuncu, Undertale'ın grafiklerinin çok iyi düzeyde olmasına gerek olmadığını düşünüyordur. Çünkü oyun, grafikleri ana başlıklar bölümünden çıkartmış, onun yerine ise öncelikli olarak oynanış ve hikayedeki özgünlük ile kendini kanıtlamış bir yapım olmuş. Bunun sonucunda ise sanki grafiklerin oyun için değil, oyunun bu 8-bit grafiklere özel olarak yapılmış olduğu düşüncesine varılıyor.
Oynanıştan bahsetmek gerekirse Undertale, öncelikli olarak çeşitli ve eğlenceli savaş sekanslarıyla öne çıkan bir yapım. Her bir düşman ile girilen savaşta, farklı savunma yöntemleri ile savaşa dahil oluyoruz. Savaş sisteminin sıra tabanlı olduğu söylenebilir lakin bu tanımlama Undertale için gerçekten çok kısıtlayıcı kalıyor. Düşmanımız bize farklı saldırılar yaparken, biz kendimizi yapılan saldırıya göre çeşitli yöntemlerle savunuyoruz. Daha sonrasında ise sıra bize geliyor ve istediğimiz takdirde saldırı yapabiliyoruz. Ayrıca oyunda neredeyse hiçbir savaşta bulunmadan yani savaşa girdiğimiz karaktere saldırı yapmadan, onlarla barış sağlamak mümkün. Böylece hikayeyi tamamlarken, oyunun 6 farklı sonundan birini görülebilir oluyor. İşte tam burada yani ''farklı oyun sonu'' konusunda Undertale, tekrar ve tekrar çeşitliliği ayrıca eğlencesi ile oyuncuya sunulan alternatif sonu görmeye değer bir yapım olduğunu hatırlatıyor. Oyunu her yeninden oynadığınızda, farklı karakterleri keşfetmek ya da yeni ayrıntıların farkına varmak mümkün.
Hikaye, Undertale için en önemli unsurlardan bir tanesi. Bu konuda da tekrar özgün yapısını gösteren Undertale; diyalog seslendirmeleri bulunmayan, kendilerine has 8-bit sesler ve yazı fontları ile iletişime girdiğimiz karakterlere karşı yeri geldiğinde sevgiyi, yeri geldiğinde ise nefret ve öfke gibi duygular hissetmemizi sağlıyor. Undertale, oyun bittikten sonra bile akılda kalıcı olan birçok karakteri içerisinde barındırıyor. Genel olarak hikayeye bakıldığında ise, gerçekten özgün, eğlenceli ve görülmeye değer bir hikayenin oyuncuları bekliyor olduğunu çok net bir şekilde söyleyebilirim.
Undertale grafikleri ve mekanikleri gibi birçok nedenle oyuncuların şans vermekten kaçındığı bir oyun durumunda. Lakin şans verildiği takdirde neredeyse tüm bağımsız oyunlara olan ön yargıyı yıkabilecek bir yapım. Uzun zamandır bir oyun oynarken bu kadar güldüğümü ve eğlendiğimi hatırlamıyorum.
Oyuna Puanım
91
( Bu inceleme releneaa İnstagram hesabında paylaşılmıştır. )