Undertale İnceleme (Bucky)
Öncelikle Undertale benim için fazlaca özel ve oyundan öte bir deneyimdi.Objektif olmayan bir şekilde yazıyorum bu sebeple.2 sene önce bitirdiğim oyun hala aynı etkide.
8 bite olan önyargımı kırıp oynadığım en iyi oyun olması özel olmasına yetiyor.Bir oyundan fazlası Undertale.
Grafik veya bir oyun mekaniği vaad etmeden nasıl bu kadar iyi olabiliyor diye düşününce nedeni anlayabiliyosunuz.O kadar klişe bir hikayesi var ki bakıp rafa koyulacak kitap gibi gözüküyor.Grafiğe oynanışa bakıyorsanız bu oyuna 10 dakika katlanamazsınız.Oyun metaforunu o kadar iyi kodlamış ki oyunu kimseyi öldürmeden bitirebiliyorsunuz.Bir yaratık size saldırdığında ona iltifat ederek kurtulabiliyorsunuz.Saldırıp öldürmeme şansını da tanıyor oyun.Kısacası oyun kimseye zarar vermemeyi metafor olarak kullanarak kişiliğinizi oyunda ortaya koyuyor adeta.Toby Fox öyle bir iş ortaya koymuş ki,karakter çizim animasyonları,karakterlerin duygularını ve hislerini kusursuz anlatmış.Çoğu triple a oyunun yapamadığını inanılmaz bir şekilde başarmış.Büyük ihtimalle hiçbir oyun Undertale gibi olamayacak.Müzik kısmına değinirsek 101 parça var ve hepsini Toby Fox tek başına besteleyip oyuna koymuş.Tüm müzikler istisnasız harika.Toby'nin tek başına nasıl yaptığına anlam veremiyorum.
Oyunun vaad ettiği ve mükemmel yaptığı şey sevgi.Oyun bazı noktalarda kendimin bile yüzleşemediği şeylerle yüzleştirdi beni.Mental çöküntüdeyim diyen varsa kesinlikle oynamalı.Reçete gibi oyun.Hatta daha da abartayım.Akıl hastanelerinde bazı hastalara tedavi olarak bile bu oyun oynatılabilir.
Undertale müzikleri ile piksel tasarımıyla olağanüstü diyaloglarıyla ve çok çok iyi son boss ile kusursuza en yakın oyundur.