izigame.me

Oyun güzel başlıyor; ilk 20-30 saati benim için en eğlenceli kısımlarıydı. Sonra gittikçe zorlaşıyor. Bu zorluğun ilk hissedildiği yer "Plains" biyomu. Bir sivrisineğin tek hamlesiyle alaşağı olunca birazcık şaşırtıyor ama yine de sorun değilmiş. Çünkü esas zorluğu "Mistlands" ve "Ashlands" biyomlarında görecekmişiz — o zamanlar haberim yoktu tabii.
Oyunda bazı gereksiz mekanikler zaman harcatıyor. Mesela madenlerin portaldan geçememesi ve her seferinde o yolu git gel yapman gerekmesi, gereksiz yere eklenmiş zaman harcayan bir mekanik. Oyunun sonunda madenlere izin veren bir portal açılıyor ama o noktada zaten madenlerle işimiz kalmıyor.
Dünya niteleyicilerindeki ayarlar bu iki soruna da çözüm oluyor: Zorluğu kolaylaştırabiliyoruz ve portalların maden geçirmesine izin verebiliyoruz. Yine de değiştiremediğimiz birkaç şey var tabii. Mesela mızraklar yukarıya ya da aşağıya hiç vurmuyor. Hafif bir eğimde bile mızrakla savaşıyorsan, düşmana asla vuramıyorsun. Greydwarf’larla bakışıp kaldığım çok oldu.
Büyü silahları bence oyunda en güzel yapılmış şey. Daha önceden açılabilir olsalardı çok daha iyi olurdu; çünkü oyunun sonuna yakın açılıyorlar ve tam anlamıyla kullanamadan oyunda boss kalmıyor.
Uzak bir yere giderseniz portal atmayı unutmayın, çok büyük hata. İtemlere koşarken tekrar tekrar ölüp, normalde 1 dakikada hallolacak şeyi 10 dakikaya çıkartabiliyor.
Oyun şaşırtıcı bir şekilde bazen çok güzel gözükebiliyor. İnşa ettiğin yapılar, normal dünyadaki manzaralar… Her şeyiyle — "Mistlands" hariç — güzel bir oyun. Yeni güncelleme gelince tekrar oynarım.
TL;DR:
Oyun başlarda çok güzel ve dengeli gidiyor. Sonlara doğru çok zorlaşıyor. Ayarlardan kolaya alınca sivrisineğin bir vuruşuyla ölmüyoruz. Gittiğin her yere portal at. Mızraklar eğimlerde problemli. Büyü daha erken açılmalı.

---Tekrar tekrar oynamayı sevdiğim bir oyun. Viking mitolojisini seviyorsanız sizin de seveceğiniz bir oyun.
---Oyun ilk çıktığı zamanlarda oynamıştım. Gerçekten çok zordu. Yeni güncellemelerle zorluk seviyesi ayarlanabiliyor. Pasif düşmanlar seçeneği gelmiş. En azından dümdüz yürürken canavar gelip seni sopalamıyor. Ya da oyunun en sinir bozucusu sivrisineklere siz bulaşmazsanız üstünüze gelmemiş oluyor. Tabi bu oyunun mantığını bozuyor. Ama az kişiyle oynuyorsanız bu en azından oyunun tadını daha rahat çıkarmaya yarayacaktır. Yoksa ölmekten kanser oluyorsun. Birde normal modda portaldan maden geçiremediğin için el arabasıyla veya gemiyle saatlerce maden taşımak berbattı. Geçitler için de ayarlamalar yapılmış. En kolay modu açarsanız geçitten her türlü malzemeyi geçirebiliyorsunuz. En azından dünyanın öbür ucundan eve demir getiricem getirirken ölmiycem derdiniz olmuyor.
---Artı olarak çekiç modu harika bir detay olmuş. Saatlerce odun kesmekle uğraşmadan hayalindeki evi yapıp dizayn edebiliyorsun. En azından oyunun yapı kısmına fazla takılmana gerek kalmadan savaş kısmına odaklanabiliyorsun. Çatı yapmak o kadar zor ve iğrenç bir şey ki onun için büyük bir nimet olmuş. Bu modda inşaatı tamamlayıp sonra tekrardan dünya niteleyicilerinden kapanabiliyor. İnşaatı tamamlayıp sonra yine klasik moddan oynamaya devam edilebilir.
---Sonradan gelen son 2 boss ile henüz bende tanışamadım. Çünkü o noktaya gelene kadar hep arkadaşlarla dağıldık. Oyunun bireysel olarak da oynanmaya açık tabi ama kesinlikle kalabalık oynanması gereken bir oyun. Açıkçası tek başına Boss ları kesmenin çok da kolay olacağını sanmıyorum en az 2 kişi şart. Tek kişi yeterli zevki alamaz.
---Oyunun mantığı sana yapabileceğin bir çok seçenek sunuyor bu da kalabalık arkadaş gruplarında farklı görevlendirmeler yapabilmenizi sağlıyor. Örneğin birisi inşaat yaparken birisi balık tutabilir, yemek yapabilir, gemiyle keşfe çıkabilir, madene gidebilir, hayvanlık veya tarlaya uğşabilir vs. Yani sadece savaşa dayalı değil kız erkek karışık olarak herkesin sevebileceği fonksiyonları sunacak şekilde.
---Oyunun 1 gb olduğu halde çok fazla şey sunması her seferinde gerçekten çok şaşırtıyor. Grafikleri asla gözünüze batmıyor. Minecraft oyununda kutu kutu adamlarla yıllarca oynamış kişiler gelip de buna grafikleri kötü hiç dememeli bence.
---Saatlerce uğraştıktan sonra yaptığın veranda da tahtına oturup gece gökyüzüne bakıp Yggdrasil ağacının parlayan dallarını görmek aşırı nefes kesen bir manzara oluyor.
*Benim için çok değerli bir oyun. Arkadaş grubunuz varsa kesinlikle tavsiye ederim. İyi eğlenceler...*

Bu oyunun ameleliğini de yaptım, inşaat işçisi, çiftçisi, savaşçısı, büyücüsü, sivri oklarımı düşmanların kafasına sapladım ve her birinden ayrı keyif aldım. Oyun çok ağır kendini satıyor. Tecrübeli bir Valheim oyuncusu olduğumu söylemem gerekir. Bu oyunu en az 2 kişi dahi olsanız oynayabiliyorsunuz ama ne kadar çok kişi olursanız o kadar rahat ve kolay oluyor. Sadece tek önerim var yeni başlayanlara veya hali hazırda oynayanlara da bu önerilerim. Oyunun verdiği malzemeyi 3x yapın ve materyalleri portallardan geçmesini onaylayın. Çünkü oyun kendini aşırı ağırdan satıyor. Hayatta kalma oyunlarını seviyorsanız bu oyuna kesinlikle şans verin. Yarın öbür gün son boss'u kesmeye gideceğiz. Son boss kestikten sonra buraya illa ki güncelleme ve son fikrimi yazarım.
Son bossu kestik ve o kadar ümitsizdim ki keselim bitsin diyordum. Boss'u çağırmak için kalelere koç başı ile girip ekipmanlar ile güçlendirdikten sonra haritada 3-4 tane yere gidip boss yerini öğreniyoruz. Sonra gidip bossu çağırdınız aşırı gaz bir müzik giriyor.
SPOILER!!!!
Burası spoiler diye biraz uzatayımda ilk kelimlerden spoiler yemesinler. Son boss çok güzel bir ejderha bossu ve ben ejderha çok sevdiğimden çok beğendim. Çok güçlü ve gerçekten minimum 3 kişi o da gerçekten yine yetersiz kalıyor. Ne kadar çok olursanız o kadar çok keyifli bu oyun. Ben bu kadar saat oynadım ve işte dünyası iyi denizi, ormanları vs diyordum ama hepsinin bütünü çok güzel işte.