izigame.me

Eğer bu yazıyı 2025 yılında okuyosan…
Oyunun çıkış yılı 2013 ama zaten grafikler hâlâ LC gibi taş taş. Oynanış gayet basit; Sinematik izle, bulmaca çöz, parkur yap, etrafta çok ses yapma, gördüğünü yağmala (Q tuşuyla aktif olan içgüdü yeteneği baya durumda işe yarıyo. Ondan bi parmak hep Q tuşuna yakın olsun, debriyaj misali.) Asıl hikaye bitti mi de menüden aynı kayıtlı haritana dönüp açık dünya gibi takılabiliyosun, yan görevleri falan da halledebiliyosun. Multiplayer özelliği de var da sanırım swler aktif değil, bilmiyom.
Ya zaten bu oyun biraz da o 1996'dan beri efsaneleşmiş üçgen memeli LC'nin Tomb Raider’ları toparlayıp “Lara bu işe nasıl, nereden başladı?” kısmını anlatıyor. Ki zaten serinin diğer oyunlarının adından bile (Rise of the Tomb Raider, Shadow of the Tomb Raider) bu anlaşılıyor. O yüzden LC'nin naif halleri, ilk hayatta kalma denemeleri, tek başına kalmışlığı, arkadaşlarıyla dinamikleri falan sinematiklerde baya bi veriliyo. Ondan bu versiyonda bulmaca ve kombat kısmına çok uğraşmamışlar da diğer oyuna bırakmışlar.
Bu oyundaki asıl oyun da zaten ilk silahımız olan yayı bulunca başlıyo gibi. Yay bildiğin gibi hem sessiz hem de geliştikçe (alevli, patlayıcılı, ip mekanizmalı ok) gayet pratik bir silah oluyor. Bence seriye de daha çok uyuyo ve havalı. Yayı çok kullanmasan da oyun bazenleri yayı kullandırmaya itiyo aslında.
Genel olarak özellikle headshot hatta üst üste headshot yapınca daha fazla XP veriyo, (etraftaki ıvır zıvır şeylere de bak Q ile falan bazen sidequest çıkıyo o da XP veriyo falan, ondan. Mesela başlangıç ormanında -coastal forest- dallardan falan sallanan küçük 10 adet totem var onlara ok atman gerekiyo, tabii opsiyonel çünkü bu da side quest -ghost hunter-.) kampta yetenek basmak için kaçırılmayacak bir fırsat.
Başlarda, etrafta gördüğünüz herrr hayvanı (tavşan, geyik falan fark etmez de yalnız geyiğin önünde falan durmayın boynuzlarıyla hamle yapabilir.) direkt avla. Başta topladığın loot baya iş görüyo çünkü ilerde ormanda kurt sürüleri çıktığında rahat rahat takılmak, lootlanmak belki zorlar seni.
Hikaye devam ederken sonraki bölgelere geçince zaten yaban domuzu, karga, martı, fare, hatta yengeç gibi başka hayvanlar da geliyor, ya merak ediyosan. XP kasmak çok önemli kardeşim, çünkü bu karı hala toy ya onu geliştirebilmek için kamp alanındayken göreceğin o 3 ana kategorideki yetenekleri açmak şart ama bu biraz zaman alıyo. Eğer çabucak kasılmazsan oyunun sonuna gelmişken hâlâ eksik yeteneklerle kalabilirsin, (yaşandı) sonra “keşke” dersin, belki de demezsin çünkü oyunun mekanikleri hiç zor değil kaldı ki oyunun kendisi rehberlik de ediyo zaten.
Neyse, şu benim favorim; düşmana yayla ip atıp (yay seçiliyken sağ tıkla nişan alıp, farenin orta tuşuna tıklatıyosun) uçurumdan aşağı doğru çekme olayı. Yani adamı oraya denk getirebilirsen tabii, doğru zamanlama falan lazım. Bi de önerim kategori geliştirirken ilk survivor, hunter falan olanları halletmen.
Öyleli yani. Ha bi de anda kal, yaparsın ya sen, hadi bay bay.

- Hikaye -
☐ Yok
☐ Var ama ben anlamadım
☐ Klişe ve sıkıcı
☑ Eh işte
☐ Güzel
☐ Mükemmel, sürükleyici
- Grafikler -
☐ Berbat, 2000’lerden kalma
☐ Kötü, günümüz standartlarının altında
☐ Eh işte, idare eder
☑ İyi, tatmin edici
☐ Güzel, detaylı ve kaliteli
☐ Mükemmel, sanat eseri gibi
- Ses ve Müzik -
☐ Berbat, kulak tırmalıyor
☐ Sıradan, etkileyici değil
☑ Fena değil, oyuna uyumlu
☐ Güzel, atmosferi güçlendiriyor
☐ Efsane, soundtrack listeme ekledim
- Performans ve Optimizasyon -
☐ Patatese bağlasan açar
☑ Düşük, her sistemde çalışır
☐ Normal, ortalama bir sistem yeterli
☐ Yüksek, iyi donanım ister
☐ Nasa bilgisayarı lazım
- Zorluk -
☐ Bebek bile oynar
☑ Kolay
☐ Normal
☐ Zor
☐ Sinir krizi geçirten türden
- Oynanış Süresi -
☐ Çok kısa
☐ Kısa, 1-2 günde biter
☑ Normal, ortalama uzunlukta
☐ Uzun, bitirmesi zaman alır
☐ Çok uzun, devasa içerik var
- Oynanış Mekanikleri -
☐ Çok kötü, oynanmaz
☐ Sıkıcı, tekrar eden mekanikler
☑ Fena değil
☑ Akıcı ve eğlenceli
☐ Efsane, elinden bırakmak istemezsin
- Bug ve Hatalar -
☐ Neredeyse hiç yok
☑ Az biraz var
☐ Bazen sinir bozucu olabiliyor
☐ Çok var, keyif kaçırıyor
☐ Oyunun kendisi bug
- Alınır mı? -
☐ Uzak dur
☐ Alınmaz
☐ Belki, indirimde düşünülebilir
☑ Alınır, fiyatına değer
☐ Kesinlikle alınır
Puanım: 10/8

Tomb Raider serisinin büyük bir hayranı ve tutkunu olarak, kesin bir şekilde söyleyebileceğim bir şey varsa, o da hiçbir oyunu oynarken bu kadar eğlenmediğimdir! 2013 yapımı Tomb Raider, adanın sırlarını keşfetmeye çalışırken ve akıl almaz tehlikelerle mücadele ederek zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız oyun türlerinden biri.
Hikaye çok iyi yazılmış ve işlenmiş, bu türün hayranları için mükemmel. Konu sizi içine çekiyor ve farkına varmadan kendinizi maceranın içinde buluyorsunuz. Lara Croft, dönüşüm yolculuğunda büyüleyici bir figür. Kurşunlarla, uçurumlarla, kurt saldırılarıyla ve sayısız zorlukla karşı karşıyadır. Onun arkeologdan hayatta kalana dönüşümünü izlemek eşsiz bir deneyim.
İster klavye ve fare hayranı olun, ister kontrolcü hayranı olun, oyun gerçekten muhteşem. Grafikler muhteşem: karakterler, mekanlar, özel efektler, hepsi inanılmaz derecede ayrıntılı.
Tek oyunculu modda beceri ilerlemesi oldukça ödüllendirici. Deneyim puanları kazanıyorsunuz, silahlarınızı geliştiriyorsunuz ve Lara'yı adada hayatta kalabilmek için uyarlıyorsunuz. Çevrede avcılık, tırmanma, zip-line ve çok daha fazlası gibi çeşitli aktiviteler yapılabiliyor. Savaş taktikleri, gizli saldırılardan stratejik patlamalara kadar çeşitli ve heyecan verici.
Her bölgede hazine arama ve adanın eski sakinlerinin günlüklerini arama gibi isteğe bağlı görevler bulunuyor. Bu detayların her biri oyuna daha fazla derinlik katıyor ve Lara'yı geliştirmeniz için size daha fazla deneyim puanı kazandırıyor.
Tomb Raider'ın en etkileyici yanı Lara'nın yolculuğunu noktalayan sinematik olaylardır. Yanan binalardan kaçmak, heyelanlardan sağ çıkmak, fırtınalarda zirvelere tırmanmak... Geliştiricilerin ortaya koyduğu her durum hikayeye ayrı bir renk katıyor ve deneyimi daha da unutulmaz kılıyor.
Günün sonunda, bu Tomb Raiderın. Bir severi olarak şunu gönül rahatlığıyla söylüyorum: ALIN! Kaçırmak istemeyeceğiniz bir deneyim. Daha fazla yok.