izigame.me

The game is incredibly enjoyable and has a deeply calming effect. I find myself playing for hours without even realizing it. I love the sound of rain and thunder so much that whenever they start, I turn up the game’s volume. I hope you create many more games like this—it's a perfect escape from the chaos of the world and a source of peace for people like me.
Oyun son derece keyifli ve sakinleştirici bir etkisi var. farkına bile varmadan saatlerce oynuyorum.yağmur sesi ve gök gürültüsü efekti o kadar hoşuma gidiyor ki, bu sesler gelmeye başladığında ben de oyunun sesini yükseltiyorum.umarım bunun gibi daha bir çok oyun geliştirirsiniz, ben ve benim gibiler için, dünyanın tüm karmaşasından kaçmak ve huzur bulmak adına mükemmel bir oyun.

Gayet keyifli ve güzel hikayeye sahip bir oyun. Aldığımda bu kadar iyi çıkacağını düşünmemiştim ancak beklentilerimi sonuna kadar karşıladı ve bittiğine aşırı üzüldüm. Tam olarak “ canım oyun oynamak istiyor ama ne oynasam hiç bilmiyorum” oyunu. Sakin ancak gerici hikayeye sahip (bana göre) bulmacaları çözmek keyifli fakat bazen zor olabiliyor, ben google’den yardım aldım, ancak mantığı kavrayınca çok keyifli keşke hiç bitmeseydi ve bende bulduğum her çiçeğe etiketle ismini yapıştırsaydım. Kitaptaki sayfa çevrilince çıkardığı ses çok hoşuma gitti. Bazı çiçekler ve yaprakları kitapta farklı adlandırılıyor bunu unutmamak lazım bazen gelen müşteriler sizden yaprağını isteyecek bu yüzden dikkatli olmanız gerekiyor. Benim tavsiyem etikete örneğin “Ateşöpücüğü/Cavallium” yazmanız, hem çiçeği hem yaprağı kullanılan bitkilerde çok işinize yarayacaktır, Hellebore’nu bol bol sevin. İyi oyunlar.

Baya bir zaman önce oyunun mağaza sayfasına ilk girdiğimde "hoş bir şeye benziyor ama pek bana göre değil gibi" diye düşünmüştüm ve yine, bilmem kaçıncı kez yanıldığıma çok memnun olduğum bir yerdeyim.. Uzun zamandır gerçekten hevesle bir şeyler oynayamayışıma ilaç gibi geldi bu oyun. Madalyonun iki yüzüyle de muhatap bırakıyor sizi; bir yönüyle keşfe dayalı, oyalayıcı ve huzurlu bir yapısı varken, diğer tarafı gizemli ve karanlık bilinmezlerle dolu. Bu ikisi bu kadar güzel harmanlanınca ortaya hafif kasvetli ve çekici bir öyküyü deneye yanıla keşfetmenin güzelliği çıkmış...
Yerel bir bitki mağazasını devraldınız ve bitkilerle ilgili, isimleri dahil hiçbir şey bilmiyorsunuz. Günden güne bunları tanımlayacağınız, hangisi ne gibi etkilere sahip keşfedeceğiniz bir yolculuk başlamış oluyor böylelikle. Elinizde rehber bir kitapçığınız, bazı yardımcı aletler, sevebileceğiniz Hellebore adında tatlı bir kediniz ve içinde bulunduğunuz Undermare kasabasının bir haritası var. Bir de garip müşterileriniz ve ziyaretçileriniz... Kimi zaman bunların vereceği ipuçlarıyla, kimi zaman gelen bir mektupla veya ertesi gün elinize geçecek bir ipucu kağıdıyla kasaba haritasında keşfe çıkıp yeni bitkiler ediniyorsunuz. Bununla birlikte, kasabaya günden güne çöken uğursuz bir durumu yönlendirebilecek kişi olarak da önünüze bazı yol ayrımları geliyor, yapacağınız seçimlerle hikayenin sonunu belirliyorsunuz. Bu hafif diken üstünde tutulma durumu ve dikkatli davranma hassasiyetini tetiklemesi oynarken bana ayrı bir keyif verdi açıkçası, hep bir sonraki günü merak eder buldum kendimi.
Genelde bulmacalı oyunlardan pek hazzetmesem de Strange Horticulture bulmacalı bi oyundan alabileceğim maksimum zevki verdi bana. Azıcık bitkilerden de hoşlanıyorsanız mutlaka bir şans vermenizi öneririm.