izigame.me

Arkadaşım öyle düşünmesede inanılmaz eğlendiğim ve keyif aldığım bir oyun. Oyunun hikayesini bitirmeleri neden bu kadar zaman aldı bilmiyorum ama buna değdiğini söyleyebilirim. Küçük teknemi geliştirirken yeni yerler keşfetmek ve oyunun bana sunduğu her içeriği kullanmaktan keyif aldım. Tek veya arkadaşınızla deneyim etmeniz gerek bir tecrübe.
(It's a game that I had incredible fun with and enjoyed, even though my friend didn't think so. I don't know why it took them so long to finish the story of the game, but I can say that it was worth it. I enjoyed discovering new places and using every content the game offered me while developing my little boat. It's an experience that you should try alone or with a friend.)

Arkadaşlarınızla vakit geçirirken daha da keyifli hale gelen, sakin bir atmosfere sahip bir oyun deneyimi sunuyor. Özellikle chill bir base-building oyunu arayanlar için adeta biçilmiş kaftan. Oyun, açık denizde hayatta kalma mücadelesi üzerine kurulu, ancak bu sadece başlangıç. Göz kamaştırıcı okyanus manzaraları ve keşfedilecek adalarla dolu bu dünya, bir yandan huzur verirken bir yandan da hayatta kalma mücadelesinin zorluğunu hissettiriyor.
Oynanış boyunca, köpekbalığı ve yaban domuzu , ayı gibi doğal tehditlerle mücadele ederken açlık ve susuzluk gibi temel hayatta kalma unsurları da sürekli olarak sizi tetikte tutuyor. Adalar keşfetmek, kaynakları toplamak ve kendi yüzen cennetinizi inşa etmek oyunun en tatmin edici yanlarından biri. Bu süreçte, her bir küçük başarı bile büyük bir tatmin duygusu yaratıyor.
Oyun, atmosferi ve oynanış dinamikleriyle gerçekten etkileyici bir deneyim sunuyor. Ancak hikayenin sonu, birçok oyuncunun da belirttiği gibi, biraz aceleye getirilmiş hissi uyandırıyor. Daha uzun ve derinlikli bir son ile oyun, sunduğu etkileyici atmosferi çok daha güçlü bir şekilde tamamlayabilirdi. Buna rağmen, özellikle arkadaşlarınızla oynadığınızda sunduğu deneyim o kadar keyifli ki, bu küçük eksiklik göz ardı edilebilir.

Kocaman okyanusun ortasında bir parça tahta üzerinde elimizde kanca ile başladığımız, asıl amacımızın hayatta kalmak ve dünyayı keşfetmek olduğu bir oyundur Raft. Elimizdeki kanca ile suda yüzen tahta parçaları, yapraklar, plastikler ve arada bir çıkan varilleri toplayarak salımızı geliştirip yeni aletler ve eşyalar üretiyoruz. Bir yandan açlık ve susuzluğumuzu giderip diğer yandan bize saldıran köpek balığı ve diğer canlılardan korunup yeni adalar keşfetmeye çalışıyoruz.

Açlık ihtiyacımızı adalardan toplayabileceğimiz meyveler ile, avlayabileceğimiz canlıların etleri ile veya varillerden çıkan yiyecekler ile karşılayabiliyoruz. Bazı yiyecekler pişirilebiliyor ve pişirdikten sonra açlığımızı daha büyük ölçüde dolduruyor. Su ihtiyacımızı ise üreteceğimiz bardak ile denizden su alıp ısıttıktan sonra ısıtılmış suyu içerek karşılayabiliyoruz. Eğer suyu ısıtmadan direkt içersek su çok tuzlu olduğundan susuzluğumuzu daha çok arttırıyor. Ayrıca bazı yerlerde bulabileceğimiz ganimet kutularından farklı tarifler bulabiliyoruz. Bu tarifleri kullanarak yapacağımız yemekler veya içecekler bize bonus açlık ve susuzluk kazandırıyor. Bonus açlık ve susuzluk ise daha uzun sürede acıkmamızı veya susamamızı sağlıyor.

Tabi bunları yaparken dikkatli olmamız gerekiyor çünkü bize sürekli tehdit oluşturan köpek balığı salımızın etrafında dolanıyor. Eğer suya girersek direkt bize saldırıyor. Eğer girmezsek arada bir salımıza saldırıyor ve zamanında müdahale etmezsek saldırdığı parçayı kırıyor. Belli bir hasar verirsek köpek balığını öldürebiliyoruz fakat bir süre sonra yeni bir köpek balığı geliyor. Tabi oyundaki tek tehdit köpek balığı değil. Ayılar, Zehirli balon balıkları, Kafamıza taş atan kuşlar, Yaban domuzları, Ekinlerimizi yemeye çalışan martılar gibi bir sürü tehdit var. Bunların hepsi salımızdayken bize saldırmıyor. Çoğunluğu keşfedeceğimiz adalarda bulunuyor. Salımızda bize saldıranlar sadece köpek balığı ve ekinlerimizi yemeye çalışan martılar. Bu yüzden salda keşif yaparken adalardakine göre daha güvende olduğumuz söylenebilir.

Oyunda keşfedilmeyi bekleyen ve her birinin kendine özel yapısı olan 8 tane (Malzeme toplamak için oluşan küçük adalar dahil 10 tane) ada var. Ben oyunu en son oynadığımda daha üçüncü ve final bölümü çıkmamıştı o yüzden ben sadece 5 ada keşfedebildiğimden oyunu tam bitirebilmiş sayılmam. En son gidebildiğimiz yer ikinci bölümün son yeri olan Tangaroa adında altıgen desenli cam ve metal bir kubbe içindeki büyük bir şehirdi. Daha sonrasında devam edecek tarzı bir ekran çıkmıştı. Yakın bir zamanda tekrar oynayıp bitireceğim.