izigame.me

Neva ilk duyurulduğunda, Nomada Studio’nun sanat tasarımı harika bir oyun yapacağından zaten emindim. Merak ettiğim konu, Gris'in üzerine ne gibi yenilikler yapacaklarıydı. Temelde fazlasıyla benzer bir yapıdaydı; lakin fragmanda dövüş mekaniklerinin eklendiğini görünce sevindim. Derin bir çatışma ortamı olmayacağını tahmin etmiştim, ancak oynanışı nasıl çeşitlendireceğini merak ediyordum.

Oyun çıktı ve uzun uzun oynayarak bitirdim. Gris'e göre en bariz farklar görsellik, aksiyon ve platform öğelerinin daha gelişmiş olmasıydı. İlk olarak görsellikten bahsedeyim: Gris'teki gibi kısıtlı bir renk paletini sade ve etkileyici bir şekilde sunan Nomada Studio, bu sefer bizi tam anlamıyla bir renk cümbüşünün içine atıyor. Oyundaki her bir kare eşsiz hissettiriyor (en az 50 tane ekran görüntüsü almışımdır ve her biri birbirinden eşsiz).

Aksiyona gelecek olursak, Gris'teki tempoyu diri tutan epik anlar Neva'da da mevcut. Buna ek olarak bir kılıcımız var. Bu kılıcı platform öğelerinde de kullansak da ana işlevi, boss'lara ve düşmanlara karşı kullanmak. Kullanımı basit olsa da bu, kesinlikle rahatsız edici değil.

Son olarak, platform öğeleri Gris’te yardımcı faktörken Neva'da daha ön planda ve oldukça yaratıcı şekillerde kullanılmış. Oynanış döngüsü iyi ayarlanmış. Ancak bu oyunun ana odağı hâlâ platform değil; dolayısıyla bu beklentiyle oyuna girerseniz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Hikâye kısmına pek değinmeyeceğim, çünkü Neva'nın hikâye anlatımı da Gris’inki gibi eşsiz ve birinci elden deneyim edilmesi gereken tatlı bir anlatı. Kısacası, Journey ekolünden gelen ve Gris’in üzerine fazlasıyla koymuş olan Neva, kesinlikle türü seviyorsanız deneyimlemeniz gereken bir oyun. Nomada Studio’nun bir sonraki işlerini de merakla bekliyorum. Bu yapıyı ne kadar ileriye taşıyacaklarını görmek güzel olur.

Ek olarak, ara yüz dışında metin gereksinimi olmasa da Türkçe dil desteği sunmaları hoş bir detay olmuş.

Neva
GRIS ile tanıdığımız Nomada Studio, bir kez daha duyguları hedef almış. Beklentilerimi karşıladı diyebilirim.
Hikaye
Neva, Alba isimli genç bir kadının hikayesini anlatıyor. Dünya, her şeyi tüketen karanlık bir güç tarafından ele geçirilmiş durumda. Alba, yalnız değil; yanında ona eşlik eden kurt Neva var. İkisi arasında gelişen bağa tanıklık ediyoruz. Bu bağ oyunun duygusal iskeletini oluşturuyor. Oyun boyunca Alba ve Neva'nın arasındaki ilişkiyi derinden hissediyoruz; bu ilişki, sadece hikaye anlatımıyla değil, oynanışla da güçleniyor.
Neva, sevgi, kayıp ve ebeveynlik gibi temaları derinden ele alıyor. Oyunu oynarken bir an durup düşünceler içerisine girmek mümkün, en azından kendim için söyleyecek olursam 2 kez yaşadım bu durumu. Kendi bağlarımızı ve korkularımızı hatırlatabiliyor.
Oynanış
Oyun, platform ve bulmaca elementlerini birleştiriyor. İlk bakışta basit görünebilir ama ilerledikçe derinleşen mekanikler var. Alba'nın çevresiyle olan etkileşimi ve Neva'yı yönlendirme mekaniği oyuna bir katman ekliyor. Neva'yı bir dost, bir yardımcı olarak görüyoruz. Bazı durumlarda Neva kurtarıcımız oluyor, bazı durumlarda ise biz Neva'yı korumak zorunda oluyoruz.
Zorluk seviyesi dengeli olmuş. Hem hikayeyi rahat bir şekilde anlayabilir hem de oynanıştan keyif alabilirsiniz. GRIS deneyiminden farklı olarak bu oyuna savaş mekaniğinin eklendiğini unutmayalım. Buna rağmen aksiyon kısmında fazla beklentiye girmemek lazım; oyun, yoğun savaşlardan ziyade duygusal anlara odaklanmaya devam ediyor.
Sanat Tasarımı
GRIS'in ve Neva'nın en güçlü yanlarından biri görselliği. Neva'nın her bir sahnesi yine GRIS gibi adeta bir tablo niteliğinde. El çizimi animasyonlar, renk paleti ve ışık kullanımı mükemmel bir uyum içinde. Karanlık temalar içeren bir dünyada bile her detay bir sanat eseri edası ile özenle işlenmiş. Manzaralar iç ısıtıcı bir etki yaratıyor. Beni en çok karanlık güçlerin yayıldığı anlarda ortaya çıkan görseller etkiledi. Hem ürkütücü hem de büyüleyici bir deneyimdi.
Müzikler ve Melodiler
Berlinist'in bestelediği müzikler, oyunun duygusal atmosferine büyük katkı sağlıyor. Hikaye ile paralel ilerleyen melodiler, sahnelerin etkisini ikiye katlıyor. Bir sahnede Alba ve Neva'nın huzurlu bir anını yaşarken duyduğumuz sakin bir melodi, bir sonraki sahnede yerini yoğun bir tedirginliğe bırakabiliyor.
Sonuç
Neva, herkese hitap etmeyen ama dokunduğu oyuncular için unutulmaz bir deneyim sunmuş. Sanat ve hikaye anlatımı üst seviye bir oyun. Eleştirebileceğim tek nokta, oyunun oynanış çeşitliliği açısından biraz yetersiz kalması ve bu konu özelinde potansiyelini tam kullanamamış olması diyebilirim. Eğer duygusal derinliği olan, görsel olarak çarpıcı bir deneyim arıyorsanız, Neva tam size göre. Ama aksiyon dolu, tempolu, bol ve çeşitli oynanış mekanikleri olan bir oyun beklentiniz varsa, başka seçeneklere yönelmeniz daha iyi olabilir. Aksiyon hiç yok değil, var, ama yeterli mi yetersiz mi, gerekli mi gereksiz mi bu konuda keskin bir yorum yapıp oyunu oynayacak ya da oyunu satın alacak arkadaşları yanlış yönlendirmek istemiyorum. Ben oyunu oynadığım süre boyunca oldukça güzel vakit geçirdim ve hiç sıkılmadım. Umarım oynayan herkese güzel bir deneyim yaşatmayı başarır. İncelememi sonuna kadar okuyup vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.

Nomada Studio’nun ikinci oyunu olan Neva, baştan sonra bir tutku ve ruh projesi. Combat ve platforming gibi dinamikler son derece kısıtlı olmasına rağmen her biri wallpaper olmaktan hallice, gördüğünüz vakit içinizde kelebekler uçuşturan göz kamaştırıcı görseller, orkestral ve özenli bir şekilde bestelenmiş müziklerin yanı sıra görsel bir anlatı birleşiminde oyuncuyu çoğu duyguyu uç noktalarda hissettirecek geniş bir duygusal yelpaze ortasına bırakıyor.
Sadece oyunun adı olmamakla beraber Neva, aynı zamanda hikâyenin geçtiği hızla ölen dünyada, heyecanlı ve dokunaklı yolculuğumuzda bize eşlik eden geyik/kurt karması olan, derin bağ kurmuş olduğumuz hayvanımızın adı. Yazdan bahara kadar uzanan dört bölümlük gerek huzurlu, gerek içler ürpertici yolculuğumuzda küçük dostumuz Neva yardıma muhtaç ve korkmuş bir hayvandan boynuzları olan büyük, yolculuğumuzda bize yardımı fazlasıyla dokunan, güçlü ve fedakar bir kurda dönüşür ve oyunun anlatmış olduğu görsel hikâye anlatımıyla bu oyuncuya çok etkili şekilde hissetiriliyor, öyle ki hemen hemen 5 saatlik kısa bir oynanış süresinde bile bu net bir şekilde anlaşılıyor. Bu durumun oyuna olan en büyük artısı GRIS’in yavaş gelişen ve kısıtlı aksiyon sekanslarına kıyasla çok büyük bir gelişme olarak yansıması.
GRIS ve Neva, aynı stüdyodan çıkmakla beraber doğal olarak benzerlikler barındırsa da görmezden gelinemeyecek farklılıklar da mevcut. GRIS’te kullanılmış olan sulu boyayla inşa edilmiş estetik renk paletinin benzerliğinin yanı sıra, seviye tasarımlarının derinlikleri ve detayları, ışıklandırmanın çok daha iyi olmasıyla beraber farkını ortaya koymuş. Neva’nın genel tonu, GRIS’e kıyasla daha umutlu bir his barındırıyor. GRIS’in genel teması bir şeyi kaybetmiş olmanın yasını anlatmakla beraber İnkâr, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme gibi kavramları ve duygu durumları/olayları ele alırken Neva’da böyle bir şey söz konusu değil. Karakterimizin duygusal istikrarını geri kazanması gibi bir şeyin söz konusu olmamasının yanı sıra, güçlü ve cesur bir kişiliğe sahip ve zorluklarla başa çıkmak için eyleme var olan tüm gücüyle geçebiliyor. Studio Ghibli’nin Spirited Away filminden fırlamışçasına çıkmış sülüğümsü yaratıklar ve kötülüğün kendisiyle savaşmaya kararlı olan karakterimiz, Neva’nın da dahil olmasıyla beraber oyuna sürükleyicilik katmakla kalmıyor, bunun yanında oyunun devamında Neva’nın evrimleşmesiyle beraber çeşitlilik sağlamaktan da geri kalmıyor.
Tabii ki belirtmezsek olmayacak şeylerden biri, GRIS’in pasif yaklaşımından kıyasla aktif bir dövüş sisteminin olması. Kesin bir gözle bakıldığı vakit iki oyun arasındaki en büyük fark. Ancak dövüş sisteminin varlığı ya da yokluğu bir oyunu daha ‘az’ veya ‘çok’ oyun yapmadığı gibi, GRIS’in de ne kadar başarılı bir oyun olduğunu bir kere daha kanıtlar, sözde dövüşüldüğü için ‘macera’ temasının yansıtıldığının varsayıldığı oyun sektörünün çoğunluğuna kıyasla, GRIS bunun dövüşsüz bir şekilde de yapılabileceğini kanıtlamıştır. Ancak oynarken bir dövüş sisteminin oyuna eklenmiş olması sizi sakın ve sakın endişelendirmesin, bu oyunun evrenine bir genişleme ya da oyunun evreninden sizi kopartacak bir uyumsuzluk sağlamıyor. Gayet basit, temel bir dövüş sistemi var. Vur, kaç, zıpla. Neva ile etkileşime geç.
Oyun, dövüş bölümlerinin yanı sıra, çok sık olmasa da, GRIS’in de barındırmış olduğu kovalamaca bölümlerini de içeriyor. Aksiyon içeren herhangi bir sekansın azlığı ya da çokluğu fark etmeksizin, oyunun sonunda Studio Ghibli/Disney filmi karışımı bir şeyin vuruculuğuyla etkiliyor. Berlinist tarafından yapılmış olan müzikleri, oyunun görsel tasarımını, oynanışını ve hikâye anlatıcılığını derinlemesine destekliyor.
Son olarak, yapımcılar tarafından oyunun estetiği hakkında yayınlanmış bir videoyu şuraya bırakıyorum: youtube.com/watch?v=SfwXTZbG0JE