izigame.me

Layers of Fear (2016), bağımsız bir stüdyo olan Bloober Team tarafından geliştirilen psikolojik korku türünde bir oyundur. Bu oyun, özellikle hikaye anlatımı ve atmosferik tasarımıyla öne çıkıyor. İşte oyun hakkında bazı detaylı yorumlar:

Artılar:
Atmosfer ve Grafikler:

Oyun, Victorian dönemi tarzında tasarlanmış bir malikanede geçiyor. Grafikler oldukça detaylı ve atmosfer ürkütücü.
Işıklandırma ve ses tasarımı, tedirgin edici bir deneyim sunuyor.
Hikaye ve Psikoloji:

Sanatçı bir karakterin zihinsel çöküşünü ve bu süreçte yaşadığı travmaları keşfediyorsunuz.
Hikaye parçaları keşif yoluyla açığa çıkıyor, bu da oyuncuyu dikkatli olmaya teşvik ediyor.
Korku Mekaniği:

Oyun, "jump scare" yerine psikolojik korkuya odaklanıyor. Mekanların sürekli değişmesi ve beklenmedik olaylar oyuncuyu sürekli tetikte tutuyor.
Eksiler:
Oynanış Mekanikleri:

Yavaş tempolu ve fazla etkileşimli olmayan bir oyun. Bulmacalar basit, bu yüzden hardcore bulmaca severler için yetersiz kalabilir.
Tekrar Oynanabilirlik:

Hikaye odaklı olduğu için, bir kez tamamladıktan sonra tekrar oynamak isteyebilirsiniz ama sürprizler ilk deneyimde daha etkileyici.
Kısa Süre:

Oyun yaklaşık 4-5 saat içinde tamamlanabiliyor, bu da bazı oyuncular için kısa gelebilir.
Kimler İçin Uygun?
Psikolojik korku oyunlarından hoşlananlar.
Hikaye odaklı deneyim arayanlar.
Atmosferik oyunları sevenler.
Kimler İçin Uygun Olmayabilir?
Hızlı aksiyon ve bol "jump scare" içeren korku oyunlarını tercih edenler.
Derin bulmaca ve uzun oynanış süresi bekleyenler.

Layers of Fear, korku oyunları arasında gerçekten farklı bir deneyim sunuyor çünkü çoğunlukla görsel ve psikolojik öğelerle oyuncuyu korkutmayı amaçlıyor. Oyun, klasik korku unsurlarından ziyade zihin ve algı üzerinde yoğunlaşıyor. Ana karakterimiz şizofren bir ressam, karısı ile yaşadığı bazı olaylar sonucu kafayı yemeye başlıyor. Oyunun temel amacı ressamın resmini tamamlamaya çalışmak fakat bunu yapmak için belirli kapılardan geçiyorsunuz ve her kapıdan geçtikçte oyunun psikolojik derinliği de artıyor. Oynanış oldukça tekdüze sadece kapı açıyorsunuz ve basit bulmacalar çözüyorsunuz bu sebeple herkesin sevebileceği bir oyun değil. Eğer tekdüze oyunlardan zevk almıyorsanız tavsiye etmem. Oyunun benim için dikkat çekici olan diğer özelliği küçük detaylar karakterin psikolojisini daha iyi yansıtıyor. Mesela bir bölümde tekerlekli sandalyeyi iterseniz etraf kararıyor ve bir hastane ortamı beliriyor. Bu bölüm karakterin karısının yaşadığı trajik olay hakkında ana karakterimizin ne düşündüğünü daha iyi yansıtıyor. Yine aynı şekilde odaların içindeki tablolar anlamlarına göre yerleştirilmiş gerçek sanat eserleri, bu da hikayeyi daha dikkat çekici yapmış. Oyun oldukça kısa 3-4 saate rahatlıkla bitirebilirsiniz bu sebeple fiyat olarak biraz pahalı, indirim bekleyip alınabilecek bir oyun.

2.3 saatte bitiren biri olarak;
1)oyun genel olarak gerilim düzeyi yüksek bir oyun yer yer gerçekten iyi geriyor.
2)bulmacalar, şifre bulma gibi kısımlar oyun içerisinde güzel yedirilmiş
3)oyun grafikleri, oyunun müzikleri güzel, hoş. Atmosferi yaşamanıza olanak sağlıyor.
benim yorumlamama göre: (bu kısım SPOİLER İÇERİR)
Hikayeye geçmeden önce; oyunun temel mantığı hikayeyi direkt sunmak yerine parça parça bizim bulmamızı istemesine dayalı. İlerliyoruz, hatıralar keşfediyoruz, yeri geliyor geçmişe gidiyoruz ve hatıralarımızı birleştiriyoruz.
Şimdi genel hikayeye gelelim. Biz oyunda bir ressamı yönetiyoruz ressamımız her ressamda olduğu gibi bizim yönettiğimiz ressam da gayet normal bir şekilde şöhret istiyor, para istiyor bu yüzden güzel resimler çizip fuarlarda sergiliyor. Lakin her şey yolunda gitmiyor. Ressamımızın ailesi ile ilgili olan sorunları, sağlık sorunları, çocuğumuza yeteri kadar vakit ayıramamız eşimizle boşanmaya kadar giden bir süreci doğuruyor. Eşimiz çocuğunu da yanına alıyor ve iyice yalnızlaşıyoruz. Oyunun ilerleyen kısmında avukatımızdan gelen bir mektupta bunu doğrular nitelikte. Avukatımız bizden kaos çıkarmamızı, uslu durmamızı ve çocuğun velayetini almamız için kötü izlenim vermememiz gerektiğini anlatıyor. Gelelim oyunda ne yaptığımıza: Bizim ''magnum orpus'' adını verdiğimiz büyük bir resim projesini bitirmemiz gerekiyor böylece eskiden olduğu gibi büyük bir ressam olduğumuzu hem çevremize hem de kendimize kanıtlamış olmak için.Bunun için bulunduğumuz evin içinde deli divane gibi geziniyoruz, 6 adet parça bulmamız gerekiyor hepsi birbirinden ilginç, ürkütücü ve iğrenç parçalar. Her birinin ayrı ayrı hikayesi var ama yazarsam uzun olur oynadığınız zaman anlayacaksınız. Her kapıdan geçtiğimizde farklı bir oda açılıyor ve geriye dönemiyoruz, parçaları arıyoruz. Her bulduğumuz parçayı çalışma ofisimize götürüp resim tuvalimizde kullanıyoruz ve daha sonra o parçayı bir dolapta sergiliyoruz.
En sonunda 6. parçayı da aldıktan sonra çalışma ofisimize geri dönüyoruz ve son dokunuşu yapıp harika bir kadın tablosu ortaya çıkarıyoruz lakin tablo bir anda bozuluyor ve tabiri caizse zombi figürüne(berbat, kanlı bir resim) dönüyor. Ressamımız(yönettiğimiz kişi) tabloyu alıp başka bir odaya götürüyor ve aynı tablodan onlarca daha olduğunu onların da zombi figürüne benzediğini anlıyoruz. Anlatılmak istenen şey oyunun amacı olan magnum orpus adlı eseri zaten defalarca kez yapmaya çalışmışız ama çoğunda başarısız olmuşuz ve bir odaya atmışız ve her defasında yeniden başlayıp yine tabloyu istediğimiz gibi yapamamışız.
Ve daha sonra oyunun sonuna geliyoruz.
Bence oyun indirimdeyken alın, ama oyunun bir kısmında (oyunun sonu) sıkıcı bir sekans var o sekans yaklaşık 7-8 dakika sürüyor onun dışında gayet iyiydi oyun.
Puanım 10 üzerinden 7.5