Öncelikle genel oyuncu kitlesinde belirli bir oyun stereotipini beğenen bir oyuncu değilim dolayısıyla bu yorum bana göre veya bana göre değil diye karar verirken birden fazla kez düşünmenizde fayda var.
Şimdi gelelim oyunun güzel yanlarına:
-Deliler gibi keşfetme özelliği ile kendini sürekli canlı tutuyor her yere gidip her şeyi yapan bir oyuncu olarak haritanın her tarafına gitmeye çalışırken hiç sıkılmadım tam tersi keşke bir miktar daha harita olsa da oralara da baksam dedim.
-Oyunda yapılan her şeyin kusursuz bir şekilde başka şeyleri etkilemesi. Özellikle game developer arkadaşlar bu olayı çok taktir edecektir inanılmaz bir olasılıksal daraltma var. O kadar iyi kurgulanmış olmasına ve onlarca olasılığı içinde barındırıyor olmasına rağmen bu olasılıkları kapatmadan olayların sonuçlarına tepki veriyor ve oyun akışını asla bozmuyor.
-Hikayesi zaten keyifli ama genel olarak dnd konseptine aşina olanlar bilir ki dnd'de tek bir hikaye olur ancak her karakterin de kendi hikayesi olur ve onu da keşfedersin elbette baldur's gate 3 bu konuda da geri kalamazdı ve bunu oldukça iyi başarmış olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla hikaye konusunda herkesi aşık etmese de baya mutlu edecektir.
Gelelim gene hayvan gibi güçlü olduğu bir konuya. Partinizdeki npcler ve dışardaki npcler... Oynayan arkadaşlarımda da bende de olan bir durum, sürekli diyalog seçeneklerinde acaba benim yürüdüğüm kişi(ekip arkadaşı ve evet oyunda romantizm var) acaba buna ne der endişesi. Sürekli bu durumdan endişelenir halde buldum kendimi. Dışardaki npcler ile konuşarak savaşmaktan kurtulma işi de cabası. Özellikle rpg oyunlarda en sevdiğim şey oyunda diyalogların oyunun gidişatını değiştirmesidir ve baldur's gate'de bunlardan gani gani var. Kısaca kendimi cennete düşmüş gibi hissettim ve bütün diyalogları pür dikkat cevapladım oyunları oynarken diyalog kısmı geldiğinde f'ye abanan arkadaşlar ya oyun oynama tarzınızı değiştirirsiniz ya da bu oyundan pek keyif almazsınız.
-Oyundaki build yapma karıştırma ve geliştirme kısmı da elbette rpg sevenlerin oldukça iştahını kabartacaktır gelin arkadaşlar ona da gelin. Hele ki benim gibi maymun iştahlı ve sürekli yeni save açıp diğer classın kabiliyetleriyle oynamaktan 352 saat oldu ve sadece alternatif sonla oyunu bitirdim. Şu anda da diğer sona çok yaklaştım ama arkadaşlarla oynadığımız yarım bıraktığımız sessionlarla falan baya süre oldu işte.(aslında oyun içinde de skill ve karakter sıfırlama mevcut ama ben böyle bir mallık yapıyorum 100 gold vermek yerine siz yapmayın bence)
Elbette müzikleri, gerçi müzikler divinity original sin 2'ye göre bi tık zayıf kalmış olabilir ama sadece bir tık. Gayet keyif veren müzikleri var.
Oyunun sıkıntılı yanları
-Bence oyunun zorluk ayarı çok kötü özellikle de divinity original sin 2'ye göre öyle. DOS2'de kolaya aldığında düşmanlar gerçekten antrenman kuklasına dönüyordu dolayısıyla baya basitti. Ben kendi oynayışımda hiç o kolaylığa almadığım için oynarken olum ne kadar zor lan 4 saattir aynı yerdeyim ve geçemedim diyordum. En basit zorlukta oynayan arkadaşımla oynarken farkettim ki en basit zorlukta bile bütün taktikleri bilmek ve yapmak gerekiyor sadece en zor modda her şeyi bilmek gerekirken kolayda taktiksel oynayıp bütün canavarların zayıflıklarını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Yapmazsanız bölümü geçemiyorsunuz. Oyun zorluğunun ismi "kaşif" olunca insan biraz daha savaşa değil savaş dışı işlere oynayabileceği bir gameplay bekliyor.
Başka bir kötü yanı da yok mükemmel bir oyun kazandığı her ödülü hakediyor. Her şeyiyle sizi oynatıyor hatta oynuyor olmanıza rağmen bir de açıp videolarını izlettiriyor. Köşe bucakta kalmış notları okutuyor(oyun içinde notlar var ve bazıları gerçekten önemli bilgiler içeriyor). Dolayısıyla alelade görünen bir notta okuduğunuz bilgiyle bölümü rahat geçince/veya geçebilince keyif almamak mümkün olmuyor. Dying Light'da(ilki) gece dışarda ilk kaldığım günden beri bir oyun beni bu kadar heyecanlandırmamıştı. Oynayın, oynattırın.