izigame.me

kesinlikle son zamanlarda oynadığım en yaratıcı Metroidvania oyunu bu oyun olabilir.
oyunu tek oturuşta sıkılmadan araklıksız 4,5 saat oynadım.
peki bu oyunun nesi mi özel?
o kadar iç açıcı bi sanat tasarımı var ki sanki oyunu oynarken gerçekten oradaymışım gibi hissettim.müzikleri'de atmosferle baya uyumlu.
Bulmacaları çözmek gerçekten çok keyifliydi.küçük çocuk gibi etrafı gezip, keşfetmek, araştırmak gerçekten çok zevkliydi.bulmacaları çözerken ne salak gibi hissettim ne de zeki gibi yani tam orta zorluktaydı her birini çözerken düşünmek, kafa yormak baya iyiydi hele bulmacaları çözdükten sonra gelen o tatmin olma hissini anlatamam.
oyundaki gizli yumurtaları bulmak,etrafta bulduğum yeni eşya ile bulmacaları çözmek ve keşfetmek.... çok iyiydi.
kesinlikle hayatımda oynadığım en iyi oyunlardan birisi oldu.
tek bir diyalog ve metin olmadan olmadan beni etkilemeyi başardı.
kesinlikle herkesin denemesi gereken harikulade bi başyapıt.

This game is one of the best 2D games I've played. Spent my hours for getting close to full experience(which I won't force myself to find all things in the game, I'm not that mentally unstable)
My only problem with the game is the eggs. I think it's a basic but good idea for people who won't push the boundaries of the secrets. It's always nice to have a harder/more secret things other than the main stuff. Strawberries in Celeste kind of surface level collectibles. This will cause you giving your decent amount of attention while progressing and feeling rewarded after that. But... there is so many of them on a lot of hard-to-see walls and another item requrierers. I know it's a metroidvania core part but It becomes really tidious and boring to do backtracking imo.
SPOILERS for after endgame:
Like I found a duck statue, Remote, UV lantern, Ball, Wheel, skeleton fish and warp, 6 bunnies etc... but I was still collected 50 eggs. I think this proves my point. (Looked up a guide for the remaining eggs) Other than that, an experience I won't forget. How tf this game didn't got a single award?? I mean Balatro was a megahit but at least give the debut indie man...

kesinlikle en unique yapımlardan biri. böyle farklı kafalarda yapılan oyunlar bulmak artık çok zor. odak süremizin 5 saniyeye düştüğü bu dönemde, satın aldığınız onlarca oyun olmasına karşın oyun açlığı çektiğiniz veya oyunlardan sıkıldığınız şu zamanlarda bu oyun size ilaç gibi gelecek.
metroidvania türüne aşina olmasanız bile sadece sanat tarzı bile oyuna sizi bağlayabilir. retro grafikler ancak bu kadar gerçekçi olabilirmiş. oyunun atmosferi inanılmaz derecede güçlü, alıp götürüyor sizi. halihazırda türü de seviyorsanız keşfetmenin verdiği tatmin hissine bağımlı yapar sizi. oyunda keşfedecek tonla "şey" var. itemler bile çok farklı oyunda. mesela bumerang var oyunda, ilk başta "herhalde bu benim silahım ya" dedim ama bi' anda kendimi köpek bana saldırmasın diye bumerangla meşgul ederken buldum. sonra "yanlışlıkla" bumerangın üstüne binip seyahat edebildiğimi keşfettim. daha sonra bumerangı iki şalter arasına fırlatarak timing'e dayalı bir puzzle çözdüm. silah olmakla uzaktan yakından alakası yoktu yani. gibi gibi... içeriğinden çok da bahsetmek istemiyorum çünkü bu oyun maksimum keyif için sıfır spoiler ile oynanmalı.
bu oyunda özgürsün. gerçekten özgürsün. oyunun başlangıcından sonuna kadar bir tane bile yönlendirme yok. bulduğun itemi nasıl kullanacağını bile sen keşfediyorsun. hiç beklemediğin itemlerin hiç beklemediğin işlevlerini keşfetmek gerçekten çok zevkli ve tatmin ediciydi. harita da fazlasıyla büyük olunca keşif ve özgürlük hissi had safhaya ulaşıyor.
türü sevin ya da sevmeyin, "tür" kavramını bir kenara atın; sanki bir çocuğun hayallerini oyuna taşımış, benim gözümde tüm zamanın en yaratıcı eserlerinden biri olmayı başarmış bu 33 MB'lık oyuna bi' şekilde bir şans verin.