Sonra söyleyeceğimi başta söyleyeyim.
Bu oyuna puanım 10 üzerinden 6 olur.
5.5 oyuna yazık eder, 6.5 yok daha neler dedirtir.
Sebeplerine gelirsek.
Önce hikayesinden başlayalım.
Bana kalırsa son derece başarısız bir hikaye anlatımı var.
Oyun bir roman gibi ele alınmış dolayısıyla sonunu gizlemeye çalışmışlar.
Fakat oyun boyunca hikaye o kadar karışıyor ki oyunun sonunda ne oldu ne bitti anlaşılmıyor.
Bir olay örgüsü vardır ve hikayenin sonunda sen açık uçlu bir son bırakırsın.
Burada hikaye de açık uçlu.:)
O kadar karışık.
Ben oynarken bir noktadan sonra artık hikayeyi falan geçtim.
Oyun bitsin diye uğraştım.
Oyunda hikayeyi bir kaç yol ile anlatmaya çalışıyorlar.
Birincisi sinematikler, ikincisi sayfalar, üçüncüsü de televizyon ve radyo yayınları.
Fakat bu üçü o kadar alakasız ilerliyor ki hikayeyi oturtamıyorsunuz.
Bir de üstüne izlediğiniz sinematiklerin hikayeyle çokta bağlantılı olmadığını eklersek işler hepten karışıyor.
Belki oyunu bir kaç saat daha uzun yapsalardı hikayeyi anlatma konusunda biraz daha başarılı olabilirlerdi.
Gelelim grafiklere.
Bu oyunu dönemine göre değerlendirirsek muazzam grafikleri var.
Fakat buna rağmen o gün için bile çok karanlık ve kasvetli bir atmosfere sahip.
Oyunun büyük bir kısmı gece oynanıyor.
Bu da ister istemez ciddi anlamda gözleri yoruyor.
Bu oyunun bir de remastered çıktı.
Belki orada daha rahat grafikler vardır bilemiyorum.
Oynanışa gelirsek ben çok uzun süredir bu kadar kötü oynanışa sahip bir oyun görmemiştim.
Oyun first person değil.
Bununla birlikte third person demek de zor.
O kadar kötü bir bakış açısıyla oynuyorsunuz ki alışana kadar oyunun yarısı geçiyor.
Çünkü sağ omuzdan veya sol omuzdan oynuyorsunuz fakat çok fazla yanal açı oluyor.
Bu koşarken falan çok etkiliyor.
Açı o kadar kötü ki çapraz çapraz koşuyorsunuz.
Oyunun açık ara en kötü özelliği bu.
Bu görüş açısı olayını biraz daha kaliteli yapsalarmış daha oynanabilir bir oyun olabilirmiş.
Diğer taraftan oyun zor değil ama oyunu zorlaştırmak için bir takım oynanış zorlukları oluşturmuşlar.
Mesela kötüleri öldürebilmeniz için önce ışıkla gardını düşürmeniz gerekiyor sonra da silahla vurmanız.
Sonsuz bir ışığa sahip değilsiniz.
Elinizde bir el feneri var ve bu fenere 4-5 saniye basılı tutunca pili bitiyor.
Otomatik olarak hızlıca pil değiştirmeniz gerekiyor.
Silaha gelince ana silahınız altı patlar.
O da çok fazla işlemiyor.
Seri sıkıyorsunuz ve 6 mermide bir mermi doldurmak zorunda kalıyorsunuz.
Zorda kaldığınızda da işaret fişeği veya flash bombası kullanmanız gerekiyor.
Mouse'un sol tuşuyla silah ateşliyorsunuz, sağ tuşuyla el fenerini yakıyorsunuz, orta tuşuyla da işaret fişeğini atıyorsunuz.
Bir de bunları doldurmak için Q ve E tuşlarını kullanıyorsunuz.
Bir saat oynayınca ne parmaklarınız kalıyor ne bileğiniz.
Çok fazla yoruyor bu oynanış.
Oyun zor değil ama oynanış çok zor.
Zorluğu sizi fiziksel olarak yoruyor olması.
Neyse ki 11 saatte biten bir oyun bu.
Kötü bir oyun değil kesinlikle.
İyi bir oyunda değil.
Orta kalite tadımlık bir oyun.
İndirimde falan bayağı ucuzluyor.
İndirimdeyken alın kütüphanenizde bulunsun.